19. Ceza Dairesi 2018/2567 E. , 2018/4019 K.
"İçtihat Metni"Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."ın 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Çorlu İcra Ceza Mahkemesinin 20/11/2014 tarihli ve 2014/710 esas, 2017/863 sayılı kararına yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2015 tarihli ve 2015/261 değişik iş sayılı kararını müteakip, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 271/2. maddesinde yer alan, " İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." hükmü uyarınca sanığın 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin keza mercii Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2016 tarihli ve 2016/155 değişik sayılı kararı aleyhine aleyhine Adalet Bakanlığının 27/02/2018 gün ve 94660652-105-59-149-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/03/2018 gün ve KYB.2018/18014 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun"un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 10/09/2014 tarihli taahhütnamede takip sonrası faiz olarak 247,88 Türk lirası belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekirken, aleyhe sonuç doğuracak şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
İtiraz Mercii olan Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.12.2015 tarih ve 2015/261 D.iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne karar verdiği halde, itiraz konusu hakkında karar verilmemesi nedeniyle önüne tekrar gelen dosyada, bu defa 06.06.2016 tarih ve 2016/155 D.iş. Sayılı kararı ile sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilerek, sanık hakkında tazyik hapsine hükmolunması nedeniyle Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2016 tarihli ve 2016/155 değişik sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, 04/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.