Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8541
Karar No: 2015/2118
Karar Tarihi: 26.03.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8541 Esas 2015/2118 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8541 E.  ,  2015/2118 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ............ Köyü 67 parsel sayılı 7220,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 322 tarih ve 22 sıra nolu tapu kaydına dayanılarak tarla niteliği ile davalılar ...Kılıç ve ortakları adlarına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetiminin itirazı üzerine, kadastro komisyonunca tutanak ve ekleri karar verilmek üzere yetkisizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece davanın reddine yönelik verilen karar, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine; taşınmazın öncesini gösteren resmi belgelere dayanmaksızın, salt keşif günündeki bulgulara göre düzenlenen bilirkişi raporu uyuşmazlığın çözümünde yetersiz kalacağı, taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumu öncesi itibariyle araştırılması ve dosya içeriğinden, yargılamanın devamı sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede orman sınırlandırılmasına başlanıldığı, davanın mevcudiyeti tahdidin kesinleşmesini önleyeceği ve bu durumda, uyuşmazlığın buna göre incelenip, çözümlenmesi gerekeceği gerekçesiyle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.03.2003 tarih ve 2002/10086 – 2003/1458 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Bozma sonrasında yapılan yargılamada mahkemece davanın reddine yönelik verilen ikinci karar, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.06.2008 tarih ve 2008/5649-8257 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alan olarak gözüktüğü, orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmakla birlikte, taşınmaz, rapor ekindeki siyah beyaz memleket haritasında koyu renkli yapraklı ağaç rumuzları bulunan alanda nokta olarak işaretlenmiş olup, memleket haritası ile çekişmeli taşınmazın kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli ve komşu taşınmazların orijinal renkleri ve işaretleri içeren memleket haritasındaki konumları gösterilmemiştir. Bundan ayrı; Dairenin geri çevirme kararı üzerine düzenlenen ek rapor ekindeki aplikeli memleket haritasında davalı yerin tamamı rumuzları gözükmeyen yeşil renkli alanda işaretlenmiş ve taşınmazın büyük bölümünün sebze bahçesi simgeli yeşil alanda, batıdaki bir bölümünün de yeşil renkli ormanlık alanda gözüktüğü açıklanmıştır. Bu durumda; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor, çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ....... Bakanlığı (....... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde iki orman mühendisi, bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, çekişmeli taşınmaz hakim tarafından gözlemlenmeli, taşınmaz üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişmeli yeri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalıdır. Açıklanan konular gözönünde bulundurularak çekişmeli yerin çevresindeki taşınmazların niteliğine göre, taşınmazın etrafı ormanla çevrili ise mülkiyet belgesi, tapu kaydı olmadığı takdirde bu tür yerlerin 6831 sayılı Kanunun 17/1-2 maddesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmeli, bütün bu konuları kapsayacak, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesin biçimde saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir." denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ............ köyü, 67 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin iptali ve taşınmazın gerçek yüzölçümü 7435,72 m² olarak kabulü ile taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 1754,00 m²’lik bölümünün son parsel sayısı ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, krokide (A) ile gösterilen 5681,72 m²’lik bölümün ise miras payları gösterilerek miras payları oranında davalı kişiler adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/03/2012 gün ve 2012/3031 – 2012/4656 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, krokide (A) ile gösterilen bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle, bu bölümün davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davalı kişilerin dayandığı ve tespite esas tapu kaydının bir hududu kaş ve çalılık okuması nedeniyle değişebilir sınırlı kayıtlardandır. Dayanak tapu kaydının miktarı 15 dönümdür (15000,00 m²). Tapu kaydı, 68-69 ve 70 parsellere revizyon görmüş ve kayıt miktarından fazla bir yer davalılar adına tesbit edilmiştir (20.660,00 m²). Taşınmazın batı yönünde de orman bulunmaktadır. Tapu kaydı lehe olduğu kadar aleyhe de delil oluşturur. Değişebilir sınırlı kayıtların kapsamlarının miktarına değer verilerek belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca; kayıt miktar fazlasının, taşınmazın batı yönündeki ormandan açıldığının kabulü gerekir. Bütünüyle miktar fazlasını oluşturan dava konusu parselin, ormana el atılarak edinildiği ve süresi ne olursa olsun zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülerek, davanın tamamen kabulüyle, krokide (A) ile gösterilen bölümün de orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile, ............. İli, ..... İlçesi, ............ Köyü, ...... Mevkiinde yer alan 67 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tamamının orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmamaktadır. Ancak, 14.02.1979 yılında ilan edilen ve itiraz nedeniyle kesinleşmemiş orman kadastrosu ile 31.03.1992’de ilana çıkarılan orman kadastro komisyonuna yapılan itirazlar nedeniyle kesinleşmeyen yerlerde orman kadastrosunun tamamlanması ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. Daha sonra 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9/Son maddesi gereğince yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışması yapılarak 02.07.2008 tarihinde ilâna çıkarılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince temyiz eden davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi