2. Hukuk Dairesi 2013/21641 E. , 2014/4679 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kayseri 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ :02.05.2013
NUMARASI :Esas no:2012/555 Karar no:2013/406
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, tavzih kararı, vekalet ücreti ve ziynet alacağu yönünden, davalı (koca) tarafından ise; nafakalar, vekalet ücreti, ziynet alacağı ve hükümler arasındaki çelişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, kısa kararda, davacının ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tazminine ilişkin talebin reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararda ziynet talebine ilişkin hüküm kurulmamış, davalı tarafından tavzih talebinde bulunulması üzerine, mahkemece; talep kabul edilerek "Mahkememizin 02/05/2013 tarih ve 2012/555 Esas, 2013/406 Karar sayılı kararının hüküm kısmında yazılmamış olan " Davacının ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tazminine ilişkin talebin reddine " bendinin 14. bend olarak eklenmesi ve Mahkememizin 02/05/2013 tarih ve 2012/555 Esas, 2013/406 Karar sayılı kararının hüküm kısmında 12. bendinde yer alan " Davalı davacının alacak davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifsine göre hesap edilen 3.022,00-TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine " ibaresinin " Davalı davacının alacak davasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 3.022,50-TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine " şeklinde tavzihine karar verilerek, gerekçeli karara ilave edilmiş ve tavzih şerhi verilmiştir.
Tavzih yeterinde açık olmayan veya icrasında duraksama uyandıran yahut birbirine aykırı fıkralar ihtiva eden hükümlerin, açıklanması, tereddüt veya aykırılığın giderilmesi için kararı veren mahkemeye tanınan bir yoldur. Hükümde unutulan veya gösterilmemiş olan bir hususun tavzih (HMK. m. 305) yoluyla hükme ilave edilmesi mümkün değildir. Taraflara tanınan haklar,yüklenen borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılıp,genişletilemez (HMK. m.305/2). Öyleyse ziynet alacağı talebine ilişkin tavzih talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan, tavzih yoluyla ziynet alacağına ilişkin hükmün gerekçeli karara eklenmesi doğru bulunmamıştır. Bu bakımdan tashihe ilişkin 22.07.2013 tarihli kararın 1 bendinin bozularak kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3-Mahkemece kısa kararda Davacının ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tazminine ilişkin talebin reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu konuda bir karar verilmemek suretiyle çelişki yaratılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.4.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.
SONUÇ:Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple tashihe ilişkin 22.07.2013 tarihli kararın 1 bendinin bozularak kaldırılmasına, temyiz edilen ziynet alacağına ilişkin hükmün yukarıda (3.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bu bentteki bozma sebebine göre davacı kadının ziynet alacağına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.05.03.2014(Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/ kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.
Değerli çoğunluğun çelişkili olmayan diğer yönleri incelemesi görüşüne katılma olanağım yoktur.