
Esas No: 2022/767
Karar No: 2022/1069
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/767 Esas 2022/1069 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/767 E. , 2022/1069 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-a, e ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair...28. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/296 Esas, 2018/279 sayılı kararının 20/06/2018 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 28/04/2020 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3-a, e ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin...28. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli ve 2021/46 Esas, 2021/252 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 09.12.2021 tarihli ve 2021/23797 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.01.2022 tarihli ve 2021/154618 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebellüğ edecek şahsın hasım olması" başlıklı 39. maddesinin; "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz." şeklindeki düzenleme karşısında, müşteki ...'a duruşma gününü bildiren 05.06.2017 tarihli davetiyenin, müştekinin oğlu ve davaya konu dosyada sanık sıfatına haiz olan ...'a tebliğ edilmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
7201 sayılı Kanun’un 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre tebliğ yapılan şahsın, muhatapla arasında husumet bulunması halinde, bu kişi muhatapla birlikte oturuyor ve ... olsa bile kendisine yapılan tebligat hukuken geçersiz niteliktedir.
İncelenen dosyada; müşteki adına duruşma gününü bildiren tebligatın müştekinin oğlu olan sanığa tebliğ edildiği, müştekinin duruşmalara katılmadığı gibi müştekinin yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın müştekiye tebliğ edilmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesi usulüne uygun olmadığından hükmün açıklanmasına karar verilmesi de isabetsizdir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ...28. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli ve 2021/46 Esas, 2021/252 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.