Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/754
Karar No: 2022/1090
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/754 Esas 2022/1090 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, kasten yaralama suçundan hüküm giyen sanık için Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma istemi yapılmıştır. Kararda, sanığın adli sicil kaydının olmadığı, mağdura giderilmesi gereken maddi zararın bulunmadığı ve sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasını kabul ettiği belirtilmiştir. Ancak, hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında CMK'nin 231. maddesinin uygulanması gerektiği kabul edildiği halde hüküm fıkrasında bu hususta karar verilmediği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası uygulanmıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi ise 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinde objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi         2022/754 E.  ,  2022/1090 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Kasten yaralama suçundan sanık ...'nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ve 2020/429 Esas, 2021/239 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.12.2021 tarihli ve 2021/23814 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.01.2022 tarihli ve 2021/154497 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.02.2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukukî bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı Kanun'un 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezaî nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturduğu, koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas - 2009/13 karar sayılı içtihadında; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesidir. Burada, uğranılan zararlardan kast edilen maddi zararlar olup, manevi zararlar bu kapsamda değerlendirilmemelidir. Maddi zararın bizzat sanık tarafından yerine getirilmesi gerekmeyip, sanık adına onun bilgisi ve rızası tahtında üçüncü kişiler tarafından da tazmin, aynen iade veya eski hale getirme

    ../..


    S/2


    suretiyle giderilmesi de olanaklıdır. Ancak, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşul aranmayacaktır.” şeklinde karar verildiği nazara alındığında,
    Somut olayda; sanığın suç tarihi itibariyle adli sicil kaydının bulunmaması, suç nedeniyle mağdurda giderilmesi gereken maddî zarar bulunmaması ve sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını 31.03.2021 tarihinde alınan ifadesinde kabul etmesi karşısında, 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin uygulanması için gerekli objektif şartların mevcut olduğu gözetilmeden subjektif şartlar tartışılmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir değerlendirme yapılması gerekirken herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sabıkasız olan sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 231/6. maddesinde yer alan diğer koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir. Hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında CMK'nin 231. maddesinin uygulanması gerektiği kabul edildiği halde hüküm fıkrasında bu hususta karar verilmemesi suretiyle çelişkiye neden olunmasında isabet görülmemiştir.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık ... hakkında kasten basit yaralama suçundan... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ve 2020/429 Esas, 2021/239 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi