Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9594
Karar No: 2015/2146
Karar Tarihi: 26.03.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9594 Esas 2015/2146 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9594 E.  ,  2015/2146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve Arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar ........... ....... ve ..., Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 30.06.1983 günlü dava dilekçeleriyle; Türbe Mahallesinde bulunan 110 ada 124, 125, 126, 127, 128, 130 ve 131 nolu taşınmazların, Şubat 1926 tarih ve 29 nolu tapu kaydı ile murislerine ait olduğu ve zilyetliklerinde bulunduğu halde ......... adına tespitlerinin yapıldığını, komisyona yaptıkları itirazlarının reddedildiğini belirterek komisyon kararının ve yapılan tespitlerin iptali ile taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir.
    Birleşen dosya davacıları ...., ...., ...., ...... ve ... ..... tarafından .........ye karşı açtıkları davada; Şubat 929 tarih ve 3 nolu ve Nisan 1952 tarih 37 nolu tapu kayıtları ile babaları .... adına kayıtlı taşınmazların kadastro sırasında 110 ada 122, 124, 125 ve 126 sayılı parsellerle ......... adına tespit gördüğünü belirterek kadastro komisyonunca ......... adına yapılan tespitin iptali ile bu taşınmazların adlarına tescilini talep etmişler, bu dosya mahkemenin 1983/438 Esas sayılı sırasına kaydedilmiş ve temyize konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    ......... Yönetiminin, ..... Mahallesi 110 ada 122, 124 ve 154 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açtığı davalar bu dosya ile birleştirilmiştir.
    Asliye Hukuk Hakimliğince dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları kesinleşmediği gerekçesiyle dosya görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece; davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile 110 ada 122, 124 ve 154 nolu parsellerin tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle ......... adına tapuya tescillerine, davacı ... ve arkadaşlarının davalarının reddine ve 110 ada 125, 126, 127, 128, 130 ve 131 nolu parsellerin tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılar ve birleştirilen dosya davacıları ... ve arkadaşları tarafından birleşen dosyada dava ettikleri 110 ada 122, 124, 125 ve 126 parseller ile murislerinin tespit maliki olduğu 110 ada 154 parsel açısından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Bölgede 15.10.1975 yılında ilân edilen ve itiraz nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları ile 1988 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.
    Mahkemece davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne; davacı gerçek kişiler olan ........... ....... ve arkadaşlarının davasının reddine karar verilmişse de; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur.
    Şöyle ki; temyize konu dosya ile birleşen ... ve arkadaşları tarafından açılan dava hakkında karar verilmemiş ve bu kişiler karar başlığında birleşen dosya davacıları olarak gösterilmemiş, yalnızca davalı olarak yer almışlardır. ... ve arkadaşlarının davaları hakkında hüküm verilmediği gibi gerekçede de davaları hakkında açıklama yapılmamıştır. Oysa, .............. ve arkadaşları tarafından birleşen dosya da 110 ada 122, 124, 125 ve 126 parseller dava edilmiş, bu dava hakkında da tefrik kararı verilmediğinden ve dava konusu taşınmazlardan 110 ada 154 sayılı parselin tespit malikleri olduklarından, hem davacı hem de davalı sıfatları devam etmektedir.
    Birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşları, dava açarken; Şubat 929 tarih ve 3 no ve Nisan 1952 tarih ve 37 nolu tapu kayıtlarına dayanmış oldukları halde, bu tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği, görmüş ise revizyon gördüğü parselere ait kadastro tutanağı davalı ise dava dosyası, tapuya tescil edilmişse tapu kaydı dosya arasına getirtilmemiştir. Dairemizin iade kararı ile dosya arasına alınan tapu kayıtlarından Nisan 1952 tarih ve 37 nolu tapu kaydının 110 ada 121 parsele revizyon gördüğü, bu parsele ......... Yönetimi tarafından dava açıldığı, dava sonucu revizyon gören tapu kaydının 110 ada 121 parsele uymadığı gerekçesi ile ......... Yönetimin davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle; birleşen dosya davacılarının dayandıkları Şubat 929 tarih 3 no ve Nisan 1952 tarih 37 nolu tapu kayıtlarının revizyon görüp görmedikleri, görmüş iseler revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanakları davalı ise dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş ise tapu kayıtları ile ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri hem tapu müdürlüğünden hem de Tapu Arşiv Daire Başkanlığından istenerek dosya arasına alınmalı ve temyize konu 110 ada 154, 122, 124, 125 ve 126 sayılı parseller açısından yeniden inceleme ve araştırma yapılmalıdır.
    Temyize konu taşınmazlardan olan 110 ada 122, 124 ve 154 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu Gücüş Köyünde daha önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Temyize konu 110 ada 125 ve 126 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu Erdemli Merkez Beldesinde ise, 1975 yılında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır ve 110 ada 125 ve 126 parsel sayılı taşınmazlar kesinleşen orman sınırı dışında kalmışlardır.
    ......... sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun sadece hangi nitelikteki taşınmazların Devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar Devletleştirilmiş, Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabî tutulmuş ve iadenin koşulları aynı yasada gösterilmiştir.
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, kesinleşen orman kadastro tutanakları ve birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşları tarafından dayanılan tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile varsa harita ve krokisi, toprak tevzi veya iskân sureti ile oluşmuş ise haritası getirtilerek, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edildikten sonra önceki bilirkişiler dışında seçilecek üç orman, bir fen ve bir ziraat elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; temyize konu 110 ada 122, 124 ve 154 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve çekişmeli 110 ada 122, 124 ve 154 parsel taşınmazların öncesi itibari ile orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde; hem 110 ada 122, 124 ve 154 parseller açısından hem de kesinleşen tahdit sınırları dışında kalan 110 ada 125 ve 126 sayılı parseller açısından; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı varsa tedavülleriyle birlikte yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan kayıttaki her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, uygulamada tapu kaydının revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde, bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tesbit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazların dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tesbit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tesbit tutanağı bilirkişileri de taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki duraksamasız giderilmeli, dayanılan tapu kaydının dayanağı harita varsa, kapsamının haritasına göre belirleneceği düşünülmeli; uygulamada geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile tapu kaydının dayanağı haritanın ölçekleri eşitlenerek haritalar çakıştırılarak yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktaları ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, ayrıca, taşınmazın tapu kaydında tarif edilen türü de deliller değerlendirilirken gözönünde tutulmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek ve yargı denetimine açık olacak şekilde ölçekli ve ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, tapu kaydının mahalline uyduğu saptandığı takdirde, çekişmeli taşınmazın orman bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kaydının;110 ada 122, 124 ve 154 parseller açısından 4785 ve 5658 sayılı kanunlar kapsamında hukukî değerini yitirip yitirmediği değerlendirilmeli, dayanak tapu kaydı şayet değişebilir sınırları içeriyorsa, tapu kaydının miktarı ile geçerli sayılması gerektiği düşünülerek, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yapılan araştırma sonucu dayanılan tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığı belirlendiği takdirde bu sefer, birleşen dosya davacıları - davalılar olan .............. ve arakadaşları yaraına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 26/03/2015 gününde oy birlieği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi