Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2853
Karar No: 2019/1031
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/2853 Esas 2019/1031 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/2853 E.  ,  2019/1031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacılar ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı ..."in tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı ... açısından davanın reddine, davacılar anne ve kardeşin maddi tazminat istemlerinin reddine, tedavi giderlerine ilişkin istem atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ... dışındaki davalılar yönünden davacı kazalı lehine 315.210,70 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, davacı anne lehine 25.000,00 TL manevi, davacı kardeş lehine 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, iş kazasının meydana gelişinde araçta yolcu olarak bulunan işçilerin %5, araç şöförü davalı ..."un %30, davalı ..."in %20, davalı ...Tarım San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... Gıda İnş. Tic. Ltd. Şti."nin birlikte %45 oranında kusurlu oldukları, davacıda iş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranı Kurum tarafından %100 olarak tespit edilmiş ise de davacının %90 sürekli iş göremezlik oranı ile kendisini sınırlayarak tazminat talebinde bulunduğu, mahkemenin 26/01/2015 tarihli ikinci kararının incelenmesinde tüm peşin sermaye değerinin değil ilk peşin sermaye değeri tenzil edilerek karar verildiği ancak bu hususun gerekçede açıklanmadığı, buna karşılık bahsedilen bu ikinci kararda ıslahla sınırlı olarak kazalının maddi tazminat istemi kabul edildiğinden, ilk peşin sermaye değerinin tenzil edildiği sonucunun açık olduğu, mahkemenin temyiz incelemesine konu son kararında ise tüm peşin sermaye değeri tenzili konusunda bir bozma yapılmadığından bahisle maddi zarar tutarından tüm peşin sermaye değeri indirilerek sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.İş kazası sonucu iş görmez duruma düşen sigortalı sorumlulardan maddi zararlarının giderilmesini isteyebilir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin tazminat davalarında öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.Davanın bu yönüyle yasal dayanağını ise, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
    Adalet Komisyonu"nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.”Öteyandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
    Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olaya baktığımızda 266.995,07 TL bakıcı giderinden %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması sonucu tespit edilen 186.896,54 TL ile sürekli işgöremezlik zararı olarak belirlenen 266.995,07 TL"nin toplamı 453.891,61 TL"dir. Bu tutardan sigortalıya iş kazası sigorta kolunan bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin, 111.720,18 TL tutarındaki (bakıma muhtaç olması nedeniyle artırımlı olan) ilk peşin sermaye değerinin sorumlulara rücu edilebilecek 106.134,17 TL"si düşüldüğünde davacının sürekli iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri zararının toplamı 347.757,44 TL olarak bulunmaktadır. Mahkemece bu tutarın hüküm altına alınması gerekirken 315.210,70 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalı ..."e yükletilmesine, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi