Esas No: 2021/13083
Karar No: 2022/1045
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/13083 Esas 2022/1045 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/13083 E. , 2022/1045 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER :1) ...7. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2020 tarih, 2011/250 Esas ve 2020/85 Karar sayılı kararı ile;
a)Sanık ... hakkında müşteki...'ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince 10 yıl hapis cezasına mahkumiyetine.
b)Sanık ... hakkında mağdur ...'yı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince 11 yıl hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.
2)İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 20/10/2020 tarih, 2020/786 (E), 2020/1194 (K) sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair karar.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında müşteki Seyihtan ve mağdur ...'ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ...7. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2020 tarih, 2011/250 Esas ve 2020/85 Karar sayılı kararıyla; müşteki...'ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince 10 yıl hapis cezasına mahkumiyetine, mağdur ...'yı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 53/1, 58. maddeleri gereğince 11 yıl hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece verilen bu hükmün yasal süresi içinde sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 20/10/2020 tarih, 2020/786 (E),2020/1194 (K) sayılı kararıyla istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
İstinaf mahkemesinin esastan red kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 01/11/2021 tarih 2021/157 Esas ve 2021/13756 Karar sayılı kararıyla sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir. Bu karara dairemizin üyesi ... tarafından "yüklenen suçu yargılamanın hiç bir aşamasında kabul etmeyen, savunmasını her aşamada istikrarlı olarak sürdüren sanığın, mağdurların verdikleri çelişkili isimlerden farklı bir kimlik bilgisine sahip olup kimliği konusunda çelişki giderilmediğinden, mağdurun kovuşturma aşamasında kendilerini vuran kişinin sanık olmadığına dair yapılan çok açık ve net beyanların aksine bu suçları işlediğine dair şüpheden uzak mahkumiyetine yetecek kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığından kararın bozulması gerektiği" görüşüyle muhalefet şerhi yazılmıştır.
Dairemizin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29/11/2021 tarihinde “sanığın atılı suçu işlediği konusunda yeterli ve inandırıcı, şüpheden uzak delil elde edilemediğinden beraat etmesi gerekmekte olduğu" gerekçe gösterilmek suretiyle itiraz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.07.2012 gün ve 2012/280, 2012/928 sayılı kararı ile 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında" Kanun'un 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 308. maddesinin 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede; Dairemizce verilen 01/11/2021 tarih 2021/157 Esas ve 2021/13756 Karar sayılı kararı usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE, üye ...'ın itirazın kabulü yönündeki karşı oyu ile dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/02/2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
21/09/2008 tarihinde meydana gelen kasten öldürmeye teşebbüs, ruhsatsız silah bulundurma suçlarının işlendiği olayda görgü tanığı, kamera görüntüsü gibi deliller bulunmadığı gibi olayın akabinde şüpheli kişinin yüz yüze teşhis işlemi yaptırılmamıştır. Sanık ... tüm aşamalarda değişmeyen ifadelerinde suçlamayı kabul etmemiş tevil yoluyla ikrarına da rastlanmamıştır.
Mahkeme sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin mahkumiyet hükmünü mağdurlardan ...’ın soruşturma aşamasında ve Isparta Ağır Ceza Mahkemesince talimatla alınan beyanlarına dayandırmış ancak aynı mağdurun Siverek Cezaevinde sanığın resmi gösterilerek yaptırılan teşhiste kendisini vuran kişinin sanık olmadığını, yine SEGBİS sistemiyle yapılan yüzleştirme işleminde de aynı beyanı tekrar etmiş ancak beyanları arasındaki çelişki giderilmemiştir. Olayın diğer mağduru ... bulunamadığından mahkemece beyanı alınamamıştır.
Tüm dosyanın incelemesinde:
Mağdurlardan ..., olayı müteakip alınan ifadesinde arkadaşı... ile birlikte oturmakta iken ... ...ve ...nin birlikte gelerek uyuşturucu satmalarını teklif ettiklerini, kabul etmeyince silahla ateş ettiklerini söylemiş,... ise tek başına sigara almaya giderken duyduğu silah sesleri üzerine döndüğünde ...olarak tanıdığı kişinin silahla ateş ettiğini, yaralandığını, aralarında herhangi bir sorun olmadığını belirtmiştir. Mağdur ...’nın beyanında isimleri geçen ...ve Murat Çeliktepe hakkında olaya katıldıkları sabit olmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Suçta kullanılan silah olayın ertesi günü...isimli kişinin üzerinde yakalanmış, bu kişi alınan her beyanında silahı kimden aldığına dair farklı beyanlarda bulunmasına rağmen sanıktan temin ettiğine dair beyanının bulunmadığı, Murat’ın olayın mağdurları ile yüzleştirme işlemi yapılmadığı gibi dosyamızın sanığı ... 15/10/2008 tarihinde şüphe üzerine yakalanmış olmasına, olayın üzerinden çok zaman geçmemesine rağmen canlı teşhis yaptırılmadığı gibi, çok sayıda suç kaydı olan sanığın emniyette fotoğrafları olmasına rağmen fotoğraf üzerinden dahi teşhis işlemi yapılmamıştır.
Yüklenen suçu yargılamanın hiç bir aşamasında kabul etmeyen, savunmasını her aşamada istikrarlı olarak sürdüren sanığın, mağdurların verdikleri çelişkili isimlerden farklı bir kimlik bilgisine sahip olup kimliği konusunda çelişki giderilmediğinden, mağdurun kovuşturma aşamasında kendilerini vuran kişinin sanık olmadığına dair yapılan çok açık ve net beyanların aksine bu suçları işlediğine dair şüpheden uzak mahkumiyetine yetecek kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığından Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilerek kararın bozulması gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.
...
Muhalif Üye
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.