3. Hukuk Dairesi 2014/4974 E. , 2014/13448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/784-2013/429
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında harici taşınmaz satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin davalıya 75.000,00 TL satış bedeli ödediğini, davalının da müvekkiline teminat bonosu verdiğini, sözleşmenin, resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, davalının aldığı satış parasını iade etmesi gerektiğini, davalı hakkında başlattıkları icra takibiyle davalının temerrüde düşürüldüğünü belirterek; 75.000,00 TL"nin ödeme emrinin tebliğinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, denkleştirici adalet ilkesi nazara alınarak hesaplanacak tazminat ile ilgili taleplerinin saklı tutulmasına yönünde karar verilmesini dilemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sözleşme şartlarına aykırı davranmadığını, imar kanunu uygulaması nedeniyle taşınmazın bulunduğu bölgede sözleşme tarihi itibariyle tapu devrinin yapılamadığını, devir yasağının ne kadar süreceğinin sözleşme tarihinde her iki tarafça da bilinmediğini, imar uygulamasının tamamlanmasının ardından devrin yapılacağının kararlaştırıldığını, kesinleşmiş icra takibinin varlığı karşısında davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek; 75.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline, teminat senedinin davalıya teslimine, senet için başlatılan icra takibin iptaline karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin tapu devrinin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre satıcıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. Bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflara hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince birbirlerinden geri isteyebilir. Bu bağlamda dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yersiz görülerek reddedilmiştir.
Ancak; davacı taraf dava dilekçesinde açıkça faiz talep etmesine rağmen mahkemece faiz talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Zira; mahkemelerin hüküm fıkralarında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde karar vermeleri gerekir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2.maddesinde (1086 sayılı HUMK 388) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; talebe rağmen faize ilişkin istem hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.