Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4579
Karar No: 2019/1048
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4579 Esas 2019/1048 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4579 E.  ,  2019/1048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    KARAR
    A)Davacı İstemi:
    Davacı vekili müvekkili adına düzenlenen 2016/101870-109948-109949 nolu dosyalardan 151391 takip kart numaralı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı kurum vekili; davanın süresi içerisinde açılmadığını, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu şirketin müvekkili kuruma prim ve işsizlik sigortalısı prim borçlarının bulunduğunu, 5510 sayılı yasanın 88/20 md. göre davacının dava konusu borçtan şirket ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini ve 6183 sayılı yasaya göre red edilen dava meblağının %10 u oranında tazminata mahkum edilmesini savunmuş ve talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    "Davacının dava dışı borçlu şirket olan ... EĞİTİM VE ÖĞRETİM İŞLETMELERİ A.Ş."nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu, borçlu şirket aleyhine davacı ile birlikte icra takibi yapıldığı, 5510 sayılı yasanın 88. Maddesine göre davacının borçlu şirket ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, davacıya yönelebilmek için borcun şirketten tahsil edilememesinin gerekmediği, 5510 sayılı yasanın 6183 sayılı yasaya göre özel ve sonradan çıkan yasa olduğundan öncelikli uygulanmasının gerektiği, borcun ödenmediği, davacının ödeme emri iptali ile borçlu olmadığının tespitine yönelik tüm taleplerinin reddinin gerektiği, yapılan takibin 6183 sayılı yasaya göre yapıldığından aynı yasanın 58/5. Md. Uyarınca kurum alacağının %10 u oranında haksız çıkma tazminatının da davacıdan tahsilinin gerektiği ayrıca çıkarılan KHK sonrasıda borcun devam ettiği" gerekçesiyle davanın reddine 6183 sayılı yasanın 58/5.maddesi uyarınca kurum alacağının % 10 u oranında haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : "Ödeme emrini oluşturan borcun tarihine göre uygulanması gereken 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde; Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları düzenlenmiştir.Bu nedenle davacı vekilinin borcun önce dava dışı şirketten tahsil edilmesi gerektiği istinafı yerinde görülmemiştir. Zamanaşımı itirazına gelince; borcun tarihine göre uygulanması gereken 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesinin on altıncı fıkrasında;” Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanun"un 51., 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağının” düzenlendiği, 93. maddesinin ikinci fıkrasında, “ Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbi olduğunun düzenlendiği,bu düzenlemeye göre kurum alacağının zamanaşımına uğramadığı belirgindir." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davacı vekili:
    "-670 sayılı KHK ile halefiyet, koşulları düzenlenerek intikal eden mal varlığına yeter miktarın hangi alacaklıya ne şekilde ödeneceği KHK nın 5.maddesinde düzenlenmiştir.
    -670 sayılı KHK ile yapılan düzenleme ile 17 Ağustos 2016 tarihi itibariyle asıl prim borçlusu şirketin tasfiyesiyle Maliye hazinesi görevlendirilmiş borçların tasfiyesinde şirketin tüm malvarlığı kıstas olarak konmuştur.- Ödeme emrinin düzenlendiği tarihte artık 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin yürürlükte olduğu koşullar ortadan kalkmıştır.- Mahkeme prim borçlusu şirkete uygulanan 670 sayılı KHK hükümlerinin sonucunda şirket malvarlığının prim borçlarının tamamına yetip yetmediğini maliye hazinesine sorarak buna göre karar vermesi gerekirken bunu yapmadan eksik incelemeyle karar vermiştir." gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine
    2-Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine 6183 sayılı yasanın 58/5.maddesi uyarınca kurum alacağının % 10 u oranında haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2016/101870-109948-109949 sayılı 2015/10-2016/3 dönem borçlarından oluşan ödeme emirlerinin davacıya 24.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25.11.2016 tarihinde açıldığı, 24.11.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 05.11.2015 tarihli karar ile davacının dava dışı borçlu ... Eğitim Ve Öğretim İşletmeleri A.Ş"nin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 11.04.2016 tarihinde dava dışı borçlu şirkete ... 9. Sulh Ceza Hakimliğince kayyum atanmasına karar verildiği 20.04.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 15.04.2016 tarihli karar ile kayyum heyeti arasından yeni yönetim kurulu üyeleri ve başkanının seçildiği, şirketin ticaret sicil kaydının 670 sayılı KHK ile 24.08.2016 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.Somut olayda; 2015/10. ay ve 2016/3. ay dışında kalan dönemlerde davanın reddine karar verilmesi doğru olup, prim borçlarının ödeme süreleri ve davacının yönetim kurulu üyeliği dönemleri dikkate alındığında 2015/10. ay ve 2016/3. ay yönünden davacının haklı sebebinin olup olmadığı değerlendirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.Yapılacak iş; dava dışı şirketin, kayyum atanması öncesinde ekonomik durumunu sarsacak ödemeler yapıp yapmadığını ve tüm ödemelere ilişkin belgelerini araştırmak; davacının yönetim kurulu üyesi olduğu daha önceki dönemlerde tahakkuk eden prim borçlarının tahsilinin her ayın hangi tarihlerde yapıldığını kuruma sormak, dava konusu ihtilaflı borçların ödenmesinin diğer aylardan farklı olarak geciktirilip geciktirilmediğini belirleyerek davacının yasal mevzuat çerçevesinde haklı sebeple ödememe halinin mevcut olup olmadığını tüm delillerle birlikte değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ortadan kaldırılması, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
    G)Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi