MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili, ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Yönetimi, 05.04.2012 tarihli dava dilekçesi ile; dava konusu ....... İlçesi, ....... Köyü 1795 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olduğunu ve tapuda Hazine lehine şerh bulunduğunu, taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırlarının kısmen içinde kaldığını ileri sürerek, tahdit içinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalılardan .... .......... ve ....... (tonoğlu)"nun dava tarihinden önce öldüğü anlaşıldığından, davacı ... Yönetimi aynı iddia ile mirasçıları aleyhine mahkemenin 2013/117 E. sayılı dosyası ile dava açmış, bu dosya ile birleştirilerek görülmüştür.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın bilirkişi Harita Mühendisi ....."ın 08/11/2013 havale tarihli raporunda (A2) ile işaretli 2,40 m2 ile (B1) ile işaretli 300,83 m2 ile belirtilip sınırlandırılan alanların tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davacının elatmanın önlenmesi talebinin reddine, tarafların celse esnasındaki hususi beyanları ve dava konusu yer üzerindeki Hazine lehine konulmuş olan 2/A ve 2/B şerhinin kaldırılmış olması hususu da gözönüne alınarak, bu haliyle bu talep yönünden davanın konusunun kalmamış olması nedeni ile bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; kaldırılan şerh, tapunun hatası sonucu oluştuğundan, davalı Hazine lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, davalı ... ve ... vekili tarafından ise, esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu ve 13.10.1998 - 13.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A2) ve (B1) ile gösterilen bölümlerinin orman tahdit hattı içinde kaldığı, dava konusu yer üzerindeki 2/A ve 2/B şerhinin tapunun hatası sonucu oluştuğu ve dava sırasında kaldırıldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin vekâlet ücretine ilişkin, davalı ... ve ... vekilinin ise, tapu iptali ve tescil davası yönündeki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 30/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.