Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12570 Esas 2022/940 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 31/3, 62, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı

TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece verilen bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuğun eyleminin sübutu kabul edilmiş, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; aralarında önceye dayalı husumet bulunan ve olaydan iki ay önce kendisini yaralayan mağdurla olay günü sebze hali civarında karşılaşan suça sürüklenen çocuğun ele geçmeyen bıçakla mağduru beş darbe ile sırtından ve elinden yaraladığı, çevredekilerin müdahale ederek elinden bıçağı almaları üzerine suça sürüklenen çocuğun eylemine devam etmesinin engellendiği ve olay yerinden kaçtığı, mağdur hakkında düzenlenen adli rapora göre mağdurun yaralanmalarının bir tanesinin hayati tehlike geçirmesine neden olacak nitelikte olduğu olayda;
1) Suçta kullanılan aletin elverişliliği, hayati vücut bölgesinin hedef alınması, eyleme kendiliğinden son vermeyip devamına engel hal bulunması, suça sürüklenen çocukla mağdur arasında önceye dayalı husumet bulunması ve meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, suça sürüklenen çocuğun eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, kasten öldürmeye
teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgılı değerlendirme sonucu nitelikli kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
2) Suça sürüklenen çocuğun savunmalarında mağdurun olaydan iki ay önce kendisini yaraladığını beyan etmesi, mağdurun da 31/10/2018 tarihli celsede suça sürüklenen çocuğun savunmasını doğrulaması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut ve TCK'nin 3. maddesi uyarınca cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak asgari oranda uygulanması gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
3) Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28/03/2018 tarih ve ... Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda temel cezanın sonuç cezaya etki edecek düzeyde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmemesi,
4) TCK'nin 86/1, 86/3-e ve 87/1-d maddeleri gereğince belirlenen 2 yıl 30 ay hapis cezasının TCK'nin 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıldan az olması nedeniyle 5 yıla çıkartılması ve bu ceza miktarı üzerinden indirimlerin yapılması ile sonuç cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5) İlk hüküm olan ... 1. Çocuk Mahkemesinin 13/01/2015 tarih ve 2014/168 Esas, 2015/41 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun neticeten "2 yıl 1 ay hapis" cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, hükmün sadece suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28/03/2018 tarih ve ... Karar sayılı ilamı ile hükmün 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkı saklı tutularak bozulmasına karar verildiği gözetilmeksizin, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada suça sürüklenen çocuğun neticeten "2 yıl 6 ay" hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun "2 yıl 1 ay hapis cezasına dair" kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 08.02.2022 gününde oy birliği ile karar verildi.