Esas No: 2014/10342
Karar No: 2015/2274
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10342 Esas 2015/2274 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, 21.02.2008 tarihli dava dilekçesinde; ............ İli, ............ Köyü sınırları içinde bulunan 12720 ada 1 sayılı parsel ve 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını, zamanaşımı ve zilyetlik gibi sebeplerle ihtisabının mümkün olmadığını, Devlet Ormanı olan bir yere sonradan tapu verilemeyeceği gibi orman sınırları içinde kalan tapularında hukukî geçerliliklerini yitireceğini belirterek taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, makiye tefrik edilen yerler ile orman sınırları dışında olduğu hükmen saplanan tapulu yerlerin orman sayılmadığını, sonraki yıllarda yapılan sınırlandırma ve 2/B uygulamalarının yok hükmünde olduğunu, ............ Kadastro Mahkemesince verilen hükmen tescil ve ifraz kararı uyarınca 28.02.1991 tarihinde tapuya kayıtlanan taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunu, buna rağmen orman sınırlarının değiştirilerek yapılan aplikasyon sonucu oluşturulan hatalı tahdit haritalarının hukukî geçerliliği bulunmadığını, idari işlem sonucu oluşan tapuların hukukî değere haiz olduğunu, idari yargıda iptal edilmeden adli yargıda tapu iptali davası açılamayacağını, kesin hüküm itirazı, hak düşürücü süre, usûl ve esas bakımından hukuka aykırı davanın reddini istediklerini bildirmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, dava konusu ............ İli, ............... İlçesi, ............ Köyü 12720 ada 1 sayılı parsel ve 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, hüküm özetinin İİK 28 madde gereğince tapu müdürlüğüne bildirilmesine masrafın gider avansından karşılanmasına, karar harcı olan 415,80.-TL"den peşin harç olarak alınan 94,50.-TL"nin mahsubuyla eksik kalan 321,30.-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 94,50.-TL"nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafından bu dava nedeniyle başvuru harcı 14,00.-TL, keşif harcı 129,20.-TL, bilirkişi gideri 600,00.-TL, tebligat ve müzekkere gideri 97,50.-TL, olmak üzere yapılan toplam 840,70.-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 840,00.-TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar vekili temyiz dilekçelerinde; dava konusu ............ Köyü 12720 ada 1 sayılı parsel ve 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, esasında müvekkillerinin bayileri olan önceki malikleri tarafından 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında yapılan orman tahdidinin iptaline ilişkin açtıkları ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.1948 tarih ve 1947/388 E. 1948/761 K. sayılı dava dosyasının ve dosyanın dayanağı olan K. Evvel 1313 tarih 62 numaralı ve Eylül 1927 tarih 124 numaralı yine 29.06.1950 tarih 51 numaralı, 14.08.1950 tarih 19 numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldıklarını, sözü edilen kararın kesin hüküm olduğunu, kesin hükme aykırı karar verilemeyeceğini, kaldı ki; ............ 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/56 Esasında Orman Yönetimi tarafından aynı nedenle ............ köyü 12720 ada 2 sayılı parsel hakkında açılan davada mahkemece, Tapulama Mahkemesinin 1990/80 Esas - 1990/246 Karar sayılı kararının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini ve bu kararın temyizi üzerine de Dairenin 24/12/2012 gün ve 2012/3055 E. 2012/14901 K. sayılı ilâmıyla ""İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taraflar arasında ............ Asliye Hukuk Yargıçlığının 02/11/1948 tarih 1947/388-761 sayılı ve ............ Kadastro Mahkemesinin 1973/4 - 1988/107 sayılı kararı ve 16/05/1990 gün 1990/80 - 1990/246 sayılı kararlarının kesin hüküm oluşturduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,” karar verildiğini, bitişik komşu parseller hakkında aynı nedenle açılan davalarda farklı kararlar oluşturulduğunu, bu nedenle davanın kabulüne ilişkin mahkeme hükmünün usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasını istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
............ (Özlüce) Köyünde genel arazi kadastrosu 766 sayılı Kanuna göre 14.11.1967 tarihinde yapılmış sonuçları ilân edilerek itirazsız yerler kesinleşmiştir.
Yörede 5653 sayılı Kanuna göre ............ İli, Merkez ......... ve ............... Köylerinde orman-maki müşterek sınırlarının tesbit ve tefrik komisyonu 3/18.05.1953 tarihinde, Merkez Maki Komisyonu ise 15.08.1967 tarihinde çalışma yapmış, ............ (.......) Köyünde bu yönde çalışma yapıldığına ilişkin dosyada bir bilgi ve belge yoktur.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi, daha sonra 1975 yılında yapılıp 23/09/1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, daha sonra 1987 yılında yapılıp dava tarihinden önce 13.06.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılarak kesinleşen ormanlarda 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Davalılar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; eldeki dosyada davacı ... Yönetimi 21.02.2008 tarihli dava dilekçesinde, ............ (Özlüce) Köyünde yapılan imar uygulaması sonucu oluşan 12720 ada 1 parsel ve 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmazların yörede 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiş, yapılan yargılama sonunda mahkemece, dava konusu parseller yönünden Tapulama Mahkemesinin 1990/80 E. - 1990/246 K. sayılı kararının kesin hüküm oluşturduğu, bu hükmün infaz edilerek öncesi 792 parsel olan taşınmazın hükmen ikiye ifraz edilerek 857 ve 858 sayılı parseller olduğunu ve çekişme konusu parsellerin ise Hazine adına tescil edilen 858 sayılı parsel kapsamında kaldığını ve tahdit içerisinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yine, davacı ... Yönetimi 21.02.2008 tarihli dava dilekçesiyle, ............. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/56 Esas sayılı dava dosyasında, ............ ili, ............ köyü sınırları içinde bulunan 12720 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını, zamanaşımı ve zilyetlik gibi sebeplerle iktisabının mümkün olmadığını, Devlet Ormanı olan bir yere sonradan tapu verilemeyeceği gibi orman sınırları içinde kalan tapularında hukuki geçerliliklerini yitireceğini belirterek taşınmazların davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş, yapılan yargılama sonunda mahkemece, Tapulama Mahkemesinin 1990/80 E. - 1990/246 K. sayılı kararının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın ve bu kararın temyizi üzerine de Dairenin 24/12/2012 gün ve 2012/3055 E. 2012/14901 K. sayılı ilâmıyla ""İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taraflar arasında ............ Asliye Hukuk Yargıçlığı"nın 02/11/1948 tarih 1947/388-761 sayılı ve ............ Kadastro Mahkemesinin 1973/4 - 1988/107 sayılı kararı ve 16/05/1990 gün 1990/80 - 1990/246 sayılı kararlarının kesin hüküm oluşturduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,” karar verilmiş, dosya şimdi davacı ... Yönetiminin talebi üzerine karar düzeltme aşamasındadır.
Eldeki dosyada ............ İli, Merkez-............ (.....) Köyünde yapılan imar uygulaması sonucu oluşan 12720 ada 1 parsel ve 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile ............. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/56 Esas sayılı dava dosyasında, ............ İli, Merkez-............ Köyü sınırları içinde bulunan, yapılan imar uygulaması sonucu oluşan 12720 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, hem kesinleşen tahdit haritasına ve hemde yapılan imar planı uygulamasına göre kuzey ve güney istikamette birbirlerine bitişik olup ve ardışık komşu konumundadırlar.
Ortada, davacı ... Yönetimi tarafından 21.02.2008 tarihli dava dilekçesiyle aynı nedenle aynı gün açılan iki ayrı davanın farklı mahkemelerin esasına kaydının yapılması nedeniyle davaların kabulü ve reddi şeklinde iki ayrı karar oluşmuştur. Parselin biri hakkında verilecek olumlu ya da olumsuz kararın kesinleşmesi halinde diğer parsellerin hukukî durumlarını etkileyeceğinden aralarında hukukî ve fiilî bağlantı nedeniyle dava dosyaları HMK"nın 166. maddesi gereğince öncelikle birleştirilerek ya da aynı mahkemece birlikte aynı gün yargılaması yürütülerek sonuçlandırılması gerekir.
Dava konusu ............ ili, Merkez-............ (.....) köyünde yapılan imar uygulaması sonucu oluşan 12720 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliği ile 1669.00 m2 yüzölçümlü olarak ½ şer hisse ile ... ve ... adlarına 31/12/1997 tarih ve ..... yevmiye ile yine 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliği ile 1731.00 m2 yüzölçümlü olarak ½ şer hisse ile ...,... adlarına 31/12/1997 tarih ve 10402 yevmiye ile tescil edilmiştir. Yine, dava dışı olan ve ............. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/56 Esas sayılı dava dosyasında, aynı nedenle dava konusu edilen ............ İli Merkez-............ (....) Köyünde yapılan imar uygulaması sonucu oluşan 12720 ada 2 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliği ile 1200.00 m2 yüzölçümlü olarak 199/2400 hisse ..., 199/2400 hisse ..., 2002/2400 hisse Hazine adlarına 31/12/1997 tarih ve 10402 yevmiye ile tescil edilmiştir.
............ İli, Merkez-............ (.....) Köyünde ilk kez imar uygulaması 05.01.1994 tarihinde, ilave ek imar uygulaması ise 31/12/1997 tarihinde yapılmıştır.
Dava konusu 12720 ada 1 parsel sayılı ve 12721 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı 12720 ada 2 parsel sayılı taşınmaz öncesinde; ............ ili, Merkez-............ (....) köyü 792 numaralı kadastro parselinden gelmektedir. ............ ili, Merkez-............ (.....) köyünde genel arazi kadastrosu 766 sayılı Kanuna göre 14.11.1967 tarihinde yapılmıştır.
Kadastro tesbitine esas alınan dosyanın davacısı ...... tarafından Orman Yönetimi aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz ve elatmanın önlenmesine ilişkin ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.1948 tarih ve 1947/388 E. 1948/761 K. sayılı dosyasında davanın kabulüne keşif sonrası alınan fen bilirkişi krokisinde hudutları yazılı bulunan 1000 dönümlük yarı yarıya mülkiyeti müşterek gayr-i menkulün 55 dönüm murabbasının tarla ve ziraat arazisi olduğundan tahdit dışında bırakıldığı, geriye kalan 945 dönüm yani 868.000 metrekarelik sahanın Eylül 1927 tarih ve 124 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşıldığından 4785 sayılı Kanunun 2. maddesi (B) bendi gereğince sahipli fıstık çamı olduğu anlaşılmakla 868.000 m2 yerin “Tahdit Harici bırakılmak ve Tahdit Komisyon Kararını kaldırmak suretiyle süresi içinde açılan dava vechile davalı yere davalı idarenin vaki müdahalesinin menine,” karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine önce Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.01.1951 tarih ve 1950/4361 E. 1951/237 K. sayılı ilâmı ile bozulmuş daha sonra tashihi karar istemi kabul edilerek Dairenin 27.9.1958 tarih ve 1958/6248-5131 E.K. sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmiştir.
Daha sonra, Merkez-............ Köyünde 14.11.1967 tarihinde 766 sayılı Kanuna göre yapılan genel arazi kadastrosunda 792 parsel sayılı taşınmaz 868.000 m2 yüzölçümüyle ve çam fıstıklığı niteliği ile K. Evvel 1313 tarih 62 numaralı ve Eylül 1927 tarih ve 124 numaralı kayıt ile yarı hissesi Hüseyin Ak üzerine yine 29.6.1950 tarih ve 51 numaralı kaydın yarı hissesi ...... üzerine iken bu hisseler 14.08.1950 tarih ve 19 numaralı tapu kaydı ile birleştirilerek tam hisse haline dönüştürülen tapu kaydı esas alınarak tesbiti yapılmış, ancak, .......tarafından açılan ve kesinleşen ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.1948 tarih ve 1947/388 E. 1948/761 K. sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin hükmün yapılan hisse aktarımı nedeniyle taşınmazın tamamına mı yoksa ½ yarısına mı ait olduğu konusunda komisyonca kanaat oluşmadığından konunun mahkemece halledilmek üzere tutanağın malik hanesi açık bırakılarak kadastro mahkemesine devrine karar verilmiştir.
Bunun üzerine Hazine, Orman İdaresi ve Zeliha Tarancı tarafından ...... mirasçılarına karşı açılan ............ Tapulama Mahkemesinin 1967/353 E. 1991/477 K. sayılı kadastro tespite itiraz davası sonunda Hazine ve Orman Yönetiminin davasının reddine ve 792 parsel sayılı taşınmazın ......mirasçılarına tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 31.3.1972 gün ve 1972/141-2342 E.K. sayılı ilâmı ile hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 18.04.1988 gün 1973/4 E. 1988/107 K. sayılı kararı ile Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının reddine ve .....; mirasçılarının davasının kabulüne 792 parsel sayılı taşınmazın ..... mirasçıları adına tapuya tesciline dair verilen kararın temyizi üzerine onandığı ve karar düzeltme üzerine onama kararının kaldırılarak Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 13.02.1990 sayılı ve 1989/12071 - 1990/1590 sayılı tashihi karar üzerine verilen kararında hükmün Hazine yönünden bozulmasına karar verildiği, dava konusu taşınmazın 415.500 m2 miktarındaki bölümün payları oranında kayıt malikleri adına, geri kalan 452.500 m²"lik bölümün Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak 16.05.1990 gün ve 1990/80-246 E.K. sayılı karar ile Hazinenin davasının kabulü ile krokide (A) harfi ile gösterilen 415.500 m2 miktarındaki bölümün payları oranında Hüseyin Ak mirasçıları adına, krokide (B) harfi ile gösterilen 452.500 m2 miktarındaki bölümün Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 31.01.1991 gün ve 1990/9865 E.1991/876 K. sayılı kararı ile Onanarak kesinleşmiştir. Çekişmeli 792 parsel, bu hükmün infazı sonucunda ifraz edilerek 857 parsel 415.500 m2 olarak ...... mirasçıları adına, 858 parsel 452.500 m2 olarak Hazine adına tescil edilmiş, daha sonra yapılan imar uygulaması nedeniyle dava konusu 12720 ada 2 sayılı parsel ile dava dışı 12720 ada 1 sayılı, 12721 ada 1 sayılı parseller, Hazine adına tescil edilen 858 parsel içerisinde kaldığı tesbit edilmesine karşın, yukarıda izah edildiği şekilde ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/11/1948 tarih 1947/388-761 sayılı ve ............ Kadastro Mahkemesinin 1973/4 - 1988/107 sayılı kararı ve ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/05/1990 gün 1990/80 - 1990/246 sayılı dosyalarında Orman Yönetiminin ve Hazinenin taraf olduğu kararlarının ve taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu ve hükmen orman sınırları dışında bırakıldığı hususu kuşkusuzdur.
Ancak; Hazine adına tescil edilen 858 parsel sayılı taşınmaz, Milli Emlak Müdürlüğünün (MEM) 2.7.1993 tarih ve 64380 sayılı yazıları ile Orman Genel Müdürlüğüne (OGM) tahsis edilmiştir. Tahsisin iptal edildiğine ve ya geri alındığına ilişkin dosyada bir bilgi ve belge yoktur. ............ İli, Merkez-............ (....) Köyünde ilk kez imar uygulaması 05.01.1994 tarihinde, ilave ek imar uygulaması ise; 31/12/1997 tarihinde yapılmıştır. Çekişmeli parsellerin içerisinde bulunduğu Hazineye ait olan 858 parsel sayılı taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğünce 02.07.1993 tarihinde Orman Genel Müdürlüğüne tahsisinden sonra yapılan imar uygulamasına ve buna dayalı olarak yapılan satış ve tescile değer verilemez.
Her ne kadar, imar uygulamasının iptaline ilişkin bir işlem yada idari yargıda açılmış bir dava yoksada yapılan imar uygulaması ve satış nedeniyle zarara uğrayan iyi niyetli üçüncü kişilerin her zaman Hazine ve Belediyeye karşı tazmini rücu hakkı da saklı tutulmalıdır.
Ayrıca; karar tarihinden önce 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesinde; "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz" ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır" hükümleri uyarınca davalılar aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine ve yargılama giderleri cümlesinden olan bakiye ilâm ve karar harcına da hükmedilemeyeceğinden bu hususun da gözardı edilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile usûl ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.