21. Hukuk Dairesi 2015/16711 E. , 2015/18647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizliğine karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, hizmet süresinin tespitine ilişkindir.
Davacı, davalı iş yerinde 2009-2013 yılları arasında çalıştığının tespiti ile yatırılmayan sigorta primlerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın... Nöbetçi İş Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesinde yer alan "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanun"un 1/B bendinde "... ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanun"dan kaynaklanan davalar İş Mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanun"da açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
5521 sayılı Yasa"nın 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 447/2.maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği ortadadır.
6100 sayılı HMK 6/1. maddesi genel yetki kuralını düzenlemekte olup; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." denilmektedir.
Öte yandan tüzel kişilere karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme tüzel kişinin ikametgahının (merkezinin) bulunduğu yer mahkemesidir. (6102 s. TTK. 213., 339., ve 576. maddeleri) HMK. 14. maddesi ise, bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olabileceğini hüküm altına almıştır.
Yukarıda anlatılanlar ışığında; hizmet tespiti davalarında şu dört yer yetkili sayılır. Birincisi, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesi gereğince işin (hizmetin) yapıldığı yer mahkemesi, ikincisi, yine İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesi ile genel yetki kuralını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6. maddesi gereğince işverenin (davalının) ikametgahı mahkemesi, üçüncüsü, genel yetki kuralını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6. maddesi ile ... Kurumu"nun merkezi bulunduğundan ... mahkemeleri, dördüncüsü ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 14. maddesi gereğince hizmetin geçtiği yerin bağlı olduğu ... şubesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Davacı, seçimlik hakkını kullanarak belirtilen yer mahkemelerinden herhangi birinde dava açarsa, yetkisizlik kararı verilmemesi ve işin esasına girilmesi gerekir.
Diğer taraftan, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir. (HMK m.116, 117) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hâkim re"sen yetkisizlik kararı veremez.
Mahkemece, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilemeden ve taraflarca ileri sürülmüş ve usulüne uygun yetki itirazı olmadığı halde, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde re"sen yetkisizlik verilmiştir.
Somut olayda Mahkemece, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı ve kesin yetki kuralı bulunmadığı gözetilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra oluşacak duruma göre davanın görülmesine devam edilmesi gerekirken, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve taraflarca ileri sürülmüş ve usulüne uygun yetki itirazı olmadığı halde, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde re"sen yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davalılardan...vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... iadesine, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.