3. Hukuk Dairesi 2014/6746 E. , 2014/13475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2012/288-2014/76
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sulu tarım yaptığını, 2006 yılında sulama kuyusu bulunmamasına rağmen müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile abonesiz kaçak kullanımdan dolayı müvekkiline borç tahakkuk ettirildiğini, davalının hiç bir hukuki ve maddi gerekçeye dayanmayan bir borç tahakkuk ettirdiğini, fatura bedelinde fahiş oranda faiz uygulandığını, kaçak elektrik bedellerine yasal faiz uygulanması gerekirken davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan faiz uygulandığını, haksız fiil niteliğindeki bir işlem dolayısıyla sözleşme faizinin uygulanmasının yasalara ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca kaçak elektrik tüketiminden KDV alınmasının da yasaya aykırı olduğunu, tahakkuk ettirilen 57.789,85 TL kaçak elektrik borcundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10000 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davacı taraf 31.12.2013 tarihinde ıslah harcını ikmal etmek suretiyle dava dilekçesindeki 10000 TL taleplerini 39.216,26 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili, haksız fiillerde zamanaşımı süresinin fiilin öğrenilmesinden itibaren bir yıl olduğunu, davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, abonesiz kaçak usulsüz elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, düzenlenen tutanak ve tahakkuk ettirilen elektrik borcunun mevzuata uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
20.06.2013 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda sayaç endeksine göre davalı kurumun 08/2006 dönemine ait olarak görünen borç için tüm yasal vergiler dahil davacıdan talep edebileceği kaçak elektrik tüketim miktarında asıl alacağın 8.318,00 TL, dava açma tarihi itibari ile buna ait gecikme faizinin 10.225,59 TL olduğu bildirilmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacı hakkında düzenlenen kaçak tutanağının mevzuata uygun olduğunu, davalı kurumun söz konusu tutanak nedeniyle davacıdan elektrik tarifeleri yönetmeliği 13.madde dayanak alınarak yapılan değerlendirme ve EPDK maddeleri doğrultusunda talep edebileceği kaçak elektrik tüketim miktarı asıl alacak 14.099,96 TL, dava açma tarihi itibari ile buna ait gecikme faizi 17.333,55 TL sayaç endeksine göre ise davacıdan talep edebileceği asıl alacak 23499,94 TL, dava tarihi itibari ile buna ait gecikme faizinin 34.289,91 TL olduğu kabul edilerek; asıl alacak kısmının 9399,98 TL"lik ve işlemiş faiz alacağının 16.956,36 TL"lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafça ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının ve davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
1-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 13.maddesine dayalı miktar ile davalı şirketçe aynı hükme esas tahakkuk miktarı arasında fark bulunduğu ve bu konudaki itiraza rağmen dosyanın ek rapor veya başka bir bilirkişiden rapor alınarak aydınlatılmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, yerel mahkemece; davalıca tahakkuk ettirilen fatura miktarı ve davalının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilerek, önceki bilirkişiden ek rapor veya yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava kaçak elektrik kullanımı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup haksız fiile dayalıdır. Bu nedenle kaçak tüketim miktarına uygulanacak faizin yasal faiz olduğu gözardı edilmiştir.
O halde mahkemece; dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek belirlenecek asıl alacağa işlemiş yasal faiz oranının hesaplattırılarak borçlu olunmayan miktarın belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.