Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/11316 Esas 2022/969 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜM : ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2021 tarih ve 2015/248 Esas – 2021/293 Karar sayılı;
Suça sürüklenen çocuğun nitelikli kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nin 82/1-e, 29/1, 31/3-son, 62/1 ve 63 maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair kararı.
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk ... müdafii, katılan ...

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ...'in kasten çocuk öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin kılınmış, haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin; suça sürüklenen çocuğun öldürme kastının bulunmadığına, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nin 87/4. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiğine, verilen cezanın hakkaniyete aykırı olup, yerinde olmadığına, katılan ...’nin; kararın usul ve yasaya aykırı olup, mağduriyetine neden olduğuna, cezanın az olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin REDDİNE,
Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nin 32/1. maddesinde ifade edilen anlamda fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen veya kısmen ortadan kaldıran türden bir hastalığının bulunup bulunmadığına ilişkin olarak tanzim edilen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 24/04/2013 tarihli adli raporunda; "suça sürüklenen çocuk ...'nun 01/06/2009 tarihinde sanığı bulunduğu suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olduğu, hakkında TCK'nin 32/2. maddesinin tatbikinin uygun olduğu" belirtilmesine rağmen, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 24/05/2017 tarihli adli raporunda; "suça sürüklenen çocuk ...'nun 01/06/2009 tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu" tespitinin yapıldığı, bu haliyle raporlar arasında çelişki olduğu görüldüğünden, raporlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ve sanığın TCK'nin 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının ya da azalmış olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan rapor alınmak suretiyle, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan ...'nin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı BOZULMASINA, 08/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.