20. Hukuk Dairesi 2014/9300 E. , 2015/2293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2000 yılında 3402 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında ............... İlçesi, ............. Mahallesinde bulunan 122 ada 2 parsel sayılı 4.215,13 m² yüzölçümümündeki taşınmaz, ..."ın zilyetliğinde olduğu, ancak, mütegayyip eşhastan kalan yerlerden olabileceği belirtilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ...; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespitinin iptal edilip babası .......... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretlenen kesiminin eski tarihli memleket haritasında çalılık olarak gözüktüğü, eğimi %12"den fazla olan çalılık yerlerin orman kadastrosu yapılana kadar orman sayılacağı, ormanlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, (B) ile işaretlenen bölümünün ise, orman ve mera ile ilgisinin bulunmadığı, yörede mütegayyip eşhasa ait taşınmaz olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle çekişmeli taşınmazın orman, fen ve ziraat bilirkişi tarafından ortak düzenlenen 08.04.2013 tarihli rapor ekindeki krokide (A) ile işaretlenen 521,50 m² yözölçümlü kesiminin tarla niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen 3.693,63 m² yüzölçümlü bölümünün .......... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından taşınmazın (A) ile işaretlenen kesimi yönünden, Hazine tarafından ise (B) ile işaretlenen bölümü yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir,
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 12.02.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
1) Hazinenin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen kesiminin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davacı ................."ın çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretlenen kesimine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman, fen ve ziraat bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda; temyize konu yerin eğim ölçere göre eğiminin % 8 olduğunu, 1957 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşil alanda, 1970 tarihli hava fotoğrafında ise tarım yapılan alanda gözüktüğünü, orman tahdidinin dışında olduğunu, çevrede orman bulunmadığını, taşınmazda buğday ekili olduğunu, sürekli tarımsal faaliyette bulunulduğunu, taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirtmişlerdir. Çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı 2000 yılında düzenlenmiştir. Temyize konu yer her ne kadar 1957 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşil alanda gözükmekte isede eğimi % 12"nin altında olup, toprak muhafaza karakteri taşımadığından, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi uyarınca orman sayılmayan yerlerdendir. Kaldı ki; temyize konu yer 1970 tarihli hava fotoğrafında tarım yapılan alanda gözükmektedir. Hava fotoğrafının çekim tarihi ile kadastro tespit tarihi arasında 20 yıldan fazla süreyle kişilerin nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliği bulunmaktadır. Diğer taraftan çekişmeli taşınmazın dört tarafı kesinleşmiş kişi parselleriyle çevrili olup, çevrede ormanda mevcut değildir.
Bu durumda kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluştuğundan davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken çekişmeli taşınmazın orman, fen ve ziraat bilirkişi tarafından ortak düzenlenen 08.04.2013 tarihli rapor ekindeki krokide (A) ile işaretlenen 521,50 m² yözölçümlü kesiminin tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle: davacı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.