Tebliğname No : 5 - 2011/96126
MAHKEMESİ : Kapatılan Üsküdar 2. Ağır Ceza : (İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12.11.2010
NUMARASI : 2008/34 Esas, 2010/346 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında zamanaşımı süresi içerisinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Mağdurun aşamalardaki beyanlarına, özellikle sanık ve sanığın işyerinde çalışıp beyanlarına başvurulan tanıkların beyanlarında, mağdurun suç tarihinde ve öncesinde sanığın işyerine gelmediğini belirtmelerine rağmen, mağdurun, dosya kapsamına göre işyerinde herkesin girip çıkabileceği bir yer olmayan mağazanın içindeki asma katı ayrıntılı olarak tarif etmesine, 27.11.2006 tarihli teşhis tutanağına, mağdurun anal muayenesine ilişkin Üsküdar Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.11.2006 tarihli perianal bölgede saat 6-7 arasında anal fissür bulunduğuna ilişkin raporuna, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 20.06.2007 tarihli, mağdurda fiile ruhsal yönden mukavemet etmesine engel olacak mahiyet ve derecede olan orta ile hafif derece sınırında zeka geriliği tespit edildiğine, Üsküdar Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.11.2006 tarihli raporunda
tabir edilen bulguların livatanın maddi delili olduğuna ve mağdurun bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmemiş olduğuna ilişkin raporu ile aynı kurulun 11.10.2009 tarihli, mağdurun olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporuna göre, sanığın, düğün arabalarından bahşiş toplamak amacıyla işyerinin önünde bulunan mağdura önce 5 TL vererek işyerine çağırdığı, burada bulundukları sırada bir müşterinin gelmesi üzerine sanığın mağdurdan mağaza içindeki asma kata çıkmasını söylediği, ancak mağdurun buraya çıkmadığı, müşterinin gitmesinden sonra sanığın mağduru kolundan tutarak asma kata çıkardığı, akabinde mağdurun pantolonunu ve iç çamaşırını indirdiği, kendi fermuarını da açarak cinsel organını mağdurun anüsüne sokarak fiili livata bulunduğu, mağdurun acıdığını söylemesi üzerine de eylemine son verdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın TCK.nın 103/2 ve 103/6. maddelerinde düzenlenen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği gözetilmeden, mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan mağdur vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.