17. Hukuk Dairesi 2017/2884 E. , 2017/11069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, harca esas değeri 61.632,08 TL göstererek, müvekkilinin işyerinde kiracı olduğunu, davalı ..."un aynı binada üst katta bulunan otelin kiracısı, davalı ... şirketinin ise davalı ..."un sigortacısı olduğunu, 28.02.2010 tarihinde üst kattaki otelden akan pis sular sebebiyle müvekkilinin kullandığı işyerinde yeni yapılan rafların ve üzerinde bulunan malzemelerin kutularıyla birlikte ıslanıp bozulduğunu, duvar ve tavan boyalarının ıslanıp kabardığını, mahkemeden tespit raporu alındığını, bir hafta sonra üst kattan yine pis suların aktığını, müvekkilinin işyerinin boya badanası için yaptığı tüm harcamaların boşa gittiğini, satışa hazır yeni ürünlerin ıslanarak hurda olduğunu, davalı tarafça zararın tazmin edilmediğini, bu kez 10.01.2011 tarihinde işyerinin duvar ve tavanından gelen su sebebiyle işyerinde bulunan bilgisayar, yazar kasa, fax makinesi, şirket faturaları, gelen faturalar, vergi dairesinden gelen evrak, pos cihazları, yeni yapılan raflar, raf üzerinde bulunan birçok malzemenin ıslandığını ve kullanılmaz hale geldiğini, tavan-duvar, sıva ve boyalarının kabardığını, mahkemeden tespit raporu alındığını, daha önce meydana gelen zararı tazmin etmeyen davalılara bu olay nedeniyle yapılan başvuruların da neticesiz kaldığını beyanla, alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan ... takibine davalıların haksız itirazlarının iptali ile takibin devamını, ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davalı ..."un kiracısı olduğu işyerinin yangın ... poliçesi ile sigortalı olup 3. şahıs mali sorumluluk limitinin 20.000 TL olduğunu, müvekkili tarafından alacaklının ihbarı üzerine hasar dosyası açıldığını, hasarlı olduğu iddia olunan emtialar ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığını, talebin fahiş olduğunu, gıyaplarında yaptırılan bilirkişi incelemesi ve tespiti kabul etmediklerini, alacağın likit olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davalıların ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2011/11961 sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen kabulüne, takibin asıl alacak 50.506,78 TL, işlemiş faizin 7.976,09.-TL toplamı üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, (davalı ... Şti"nin poliçedeki limiti ile sorumlu olmasına) karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava işyeri ... sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi ... ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
..."ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 21/12/2012 tarihli kısa kararda ‘‘Davanın kısmen kabulü ile; davalının ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2011/11961 sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen kabulüne, takibin asıl alacak 50.506,78.-TL, işlemiş faizin 7.976,09.-TL toplamı üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, alacağın haksız fiilden kaynaklandığı, likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının ... inkar tazminatı talebinin reddine,’’ denildiği halde, gerekçeli kararda ‘‘Davanın kısmen kabulü ile; davalıların ... 2.... Müdürlüğü"nün 2011/11961 sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen kabulüne, takibin asıl alacak 50.506,78 TL, işlemiş faizin 7.976,09.-TL toplamı üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, (davalı ... Şti" nin poliçedeki limiti ile sorumlu olmasına)’’ karar verilmiştir.
Bu durum HMK"nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı ... İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin tüm ve davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin tüm ve davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."ye geri verilmesine 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.