17. Ceza Dairesi 2015/12025 E. , 2016/9997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
İddianame ile sanıkların, olay günü geceleyin, aynı apartmanda, farklı katlarda ikamet eden mağdurların daire kapıları önünden ayakkabı çaldıklarından bahisle ayrı ayrı olmak üzere 2 kez cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemece sanıklar hakkında hüküm kurulurken, mağdur adı belirtilmeksizin, sanıkların atılı hırsızlık suçundan bir kez cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de, sevk maddeleri, olayın oluş biçimi ve hükmün gerekçesinde, sanıkların her iki mağdurun daire kapısı önünden ayakkabı çaldığı hususunun tartışılmış olması karşısında, bu kez mağdur ismi gösterilmek suretiyle ve TCK"nın 145. maddesinin uygulanma koşulları da araştırılarak, meydana gelen 2. hırsızlık suçu bakımından zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında dava zamanaşımı süresi içinde, geceleyin birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığını ihlal suçundan işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Mağdur ..."ın aşamalardaki beyanları ve yakalama tutanağı dikkate alındığında, mağdur ..."nin, 44 KC 542 plakalı motosikletle apartmandan ayrıldığını gördüğü sanıkları, 10-15 dakika kadar sonra yeniden apartman önünden geçerken görerek, taksiye binip takip ettiği, devamında motosikleti durduran mağdurun, sanıkları yakalayıp, ellerindeki çuvalı kontrol ettiğinde içinde ayakkabılar olduğunu görmesi üzerine sanıkların çuvalı ve motosikleti bırakıp kaçtıkları, olay yerine gelen ekiplerce el konulan suça konu ayakkabıların bu yolla mağdurlara iade edildiği, sanıkların suç eşyalarını mağdurlara iade etmek hususunda bizzat pişmanlık göstermek suretiyle her hangi bir gayret içinde olmadıkları görülmekle, sanıklar hakkında TCK"nın 168. maddesinin tartışılması gerektiğinden bahisle bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianamede sanıkların, aynı apartmanda komşu olan mağdurlar ... ve ..."ın, daire giriş kapısı önünde bulunan ayakkabılarını çalmalarından bahisle ayrı ayrı olmak üzere cezalandırılmaları talep edildiği halde, sanıkların tek bir hırsızlık suçundan ve hangi mağdura yönelik eylemden dolayı cezalandırılmalarına karar verildiği de hasredilmeden mahkumiyetlerine dair yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-“1” nolu bozma sebebi dikkate alınıp, hangi mağdura yönelik eylemden dolayı ceza tertip edildiği karar yerinde gösterilerek, o mağdurun yöntemine uygun şekilde celbi ile suça konu ayakkabının (ayakkabıların) değerinin (değerlerinin) sorulması elde edilecek sonuca göre sanıklar hakkında TCK"nın 145. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık ..."ün adli sicil kaydında yer alan ve TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulamasına esas alınan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2006/255 Esas, 2006/434 Karar sayılı ilamında birden fazla cezaya hükmolunduğu, bu halde en ağır cezayı içeren mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasının yeterli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde her iki ilamında karar yerinde gösterilmesi,
4-Suçun işlendiği zaman aralığı ile sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232. maddesine muhalefet edilmesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.