MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini, ödenmeyen alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek; kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... . A.Ş. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... . A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının ücret ve fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle işyerinden ayrıldığını, bu konuda istifa dilekçesi verdiğini beyan etse de, 04.05.2010 tarihli istifa dilekçesinde kendi isteğiyle işyerinden ayrıldığını beyan etmiş, ücret alacakları bulunduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Kaldı ki istifa dilekçesi ve ibraname başlıklı belgede işyerinden ayrılırken ücretlerini ve fazla mesai alacaklarının tümünün ödendiğini belirtmiş, fazla mesai alacağına ilişkin talebini içerir ihtarnameyi de istifa dilekçesinden 3 yıl sonra işverene göndermiş ve akabinde davasını açmıştır. Söz konusu ibraname 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde düzenlenmiş olup, ödemelerin banka kanalıyla yapılması zorunluluğu yoktur. Ayrıca davacı da açıkça fazla mesai ücretlerini aldığını belirtmiştir. Ancak ulusal bayram genel tatil ücreti ve hafta tatili alacaklarının bulunduğu tanık beyanları ile anlaşılmıştır. Yine dosya içeriğinden davacının aylık ücretinin 1.000,00 TL olduğu tespit edilerek Mahkemece yapılan hesaplamalarda bu husus kabul edilmiş, sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden ödendiği sabit olmuştur. Bu durumda davacının kıdem tazminatına hak kazandığı açık ise de, fazla mesai ve ücret alacağının ödendiğinin kabulü ile bu taleplerin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
3- Ayrıca kabule göre yeniden yapılacak yargılama gideri ve vekalet ücretinin "davalılardan tahsiline" denilmesi gerekirken infazda karışıklığa yol açacak şekilde "davalıdan tahsiline" denilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.