MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Olay tarihinde, saat 19.00 sıralarında düzenlenen olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağının içeriğinde, olaya ilişkin yapılan araştırmalar ve eşgal bilgileri doğrultusunda cadde üzerinde eşgale uyan sanığın görülüp, durdurulduğunda sanığın suçlamayı kabul ederek üzerinde bulunan müştekiye ait cep telefonunu emniyet yetkilerine teslim ettiğinin belirtildiği, ancak mahkeme aşamasında sanığın ve müştekinin beyanlarında, "sanığın olay sonrasında müştekiyi telefonla arayarak telefonun kendisinde olduğunu, karakola götüreceğini,gel al dediğini ve karakolda iade ettiğini" ifade ettikleri anlaşılmakla, sanığın beyanının cezadan kurtulma amacı taşıdığı ve olay yakalama tutanağı ile çeliştiği anlaşıldığından etkin pişmanlık şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından tebliğnamede bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi ile (1/2) oranında artırım yapılması gerekirken, (1/3) oranında artırım yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ve müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 20.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.