Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6102
Karar No: 2014/13624
Karar Tarihi: 20.10.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6102 Esas 2014/13624 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/6102 E.  ,  2014/13624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYKOZ AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/11/2013
    NUMARASI : 2012/56-2013/910

    Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin halen annesi ile birlikte yaşadığını, müvekkilinin annesinin emekli ve 1800 TL aylık emekli maaşı aldığını, müşterek ikametgahı terk eden davalı babanın ise aylık 2011 yılı ortalama ücret vergi sonrası net 39.500-TL olduğunu, müvekkilinin babasının 2009 yılının Ağustos ayında müşterek ikametgahı terk ettiğini, davalının terk öncesinde Kasım 2008"de eşi ile ortak hesaplarını ayırdığını, müvekkilinin 12. sınıf giderlerinin toplam 11.600-TL olduğunu, müvekkilinin eğitim süreci devam ettiği müddet zarfında davalı babasından en az aylık 11.600-TL yardım nafakası almaya ihtiyacı olduğunu beyanla davanın her türlü fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kabulüne, dava tarihinden itibaren birikmiş aylık yardım nafakası alacaklarına faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının önemli giderlerinin babası tarafından karşılandığını, davacı vekilinin yardım nafakası olarak aylık 11.600TL talep ettiğini, asgari ücretin 2012 yılı için 701.14 TL olduğunu, talep edilen rakamın asgari ücretin 16.55 katı olduğunu, davacının kendisine ait 376.000 TL "sı olduğunu, davacının üniversiteyi kazandığı takdirde işbu meblağın geçimini sağlayacak, her türlü giderini karşılayacak tutarda olduğunu, davacının ultra lüks bir yaşantı sürmek istediğini ancak bu yaşantıyı sürerken davacının annesinin 1,5 milyon TL "sini hiç dokunmak istemediğini, tüm giderlerin müvekkili tarafından karşılanmasının beklendiğini, kanunun bu kadar lüks ve aşırı giderlerden bahsetmediğini davanın reddine karar verilmesini, nafakaya hükmedilmesi konusunda kanaat oluştuğu takdirde öncelikle devlet üniversitesini kazanması koşulu ile sınav sonuçlarının beklenmesini, kazandığı takdirde öğretim hayatı boyunca toplam giderin tespit edilmesi ve davacıya ait 376.000-TL "nin işbu meblağdan düşüldükten sonra , kalan meblağın 1/2 "si hususunda müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek durumda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanununun 364/1.maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir.
    Aynı Kanunun 328/2.maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 07.06.1998 gün, 1998/656-688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez.
    Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Türk Medeni Kanun"un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacının özel bir üniversitede öğrenci olduğu, bankada bir miktar parasının bulunduğu ancak üzerine kayıtlı araç olduğu konusunda delil bulunmadığı, davalının özel bir firmada genel müdür yardımcısı olarak çalıştığı, davacının annesi üst düzey yönetici iken emekli olduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü, davacının giderleri ve öğrenim gördüğü üniversite masrafları karşısında, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, TMK"nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, davacı lehine, uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi isabetli bulunmamıştır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi