Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/44625
Karar No: 2017/31026
Karar Tarihi: 28.12.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/44625 Esas 2017/31026 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/44625 E.  ,  2017/31026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu"nun 09/07/2001 tarih ve 379 sayılı kararı ile ... AŞ"nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 14/3.maddesi gereği TMSF"ye devredildiğini, bu bankanın .../Bulvar Şubesi gişe yetkilileri olan davalılar ..., ... ... ..., ... Ataban ve şube müdürü ..."nin şube müşterisi ... ... ve yakınlarının hesabından müşterinin talimatı ve imzası olmaksızın şube güvenlik görevlisi ..."a ödeme yaptıklarını, ..."ın kendisine ödenen paraları mudiye teslim etmeyerek zimmetine geçirmesi neticesinde 30/10/2001 tarihi itibariyle toplam 26.085,76 TL banka/fon zararına sebebiyet verdiklerini, konu ile ilgili ... 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2002/838 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ..."ın Mahkemece beraatine karar verildiğini, mahkeme kararının temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin 24/06/2009 tarih 2009/12123 esas ve 2009/7996 karar sayılı ilamı ile açılan kamu davasının zamanaşımı nedeni ile ortadan kaldırılmasına karar verildiğini, idari yönden yapılan soruşturma sonucu bazı davalıların işten çıkarılmalarına, bazılarının başka disiplin cezaları ile cezalandırılmalarına karar verildiğini, paraları zimmetine geçiren güvenlik görevlisi ... hakkında ... 1. İş Mahkemesi"nin 2003/1551 esas sayısı ile açılan davada mahkemece “...zararın oluşumunda diğer banka personelinin de ihmali bulunmakla birlikte ihmalin fişlerin hesap sahibi tarafından imzalanıp imzalanmadığının kontrol etmemek olduğu” tespit edilerek davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 03/03/2005 tarih ve 2004/17318 esas sayılı ilamı ile onandığını, ... aleyhine ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2012/10656 esas sayılı icra takibi başlatıldığını, bugüne kadar alacağın tahsil edilemediğini, yapılan soruşturma sonucunda ..."a yapılan toplam 56.478,90 TL"sının %35"nin davalı ..., %65"inin ... ... ... tarafından ödendiğinin tespit edildiğini, nihai hesaplama sonucu ..."ın Şeker Yatırımdaki hesabından yapılan tahsilatla 05/11/2001 tarihinde yapılan ödeme ile birlikte banka zararının 26.085,76 TL olduğunu, bu kişinin bankadan olan maaş+izin ücreti toplamı olan 502,00 TL"nin mahsubu ile kalan banka alacağının 25.583,93 TL olarak belirlendiğini, bunun 9.059,64 TL"sından gişe yetkilisi ..."in; 16.524,29 TL"sinden gişe yetkilisi ... ... ..."in sorumlu olduğunu, diğer davalı şube müdürü ... ve gişe yetkililerinden servis sorumlusu olarak çalışan davalı ... Abatan"ın fona devredilen banka zararının tamamından sorumlu olduklarını, her ne kadar 818 sayılı Borçlar Kanun"unda öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de, 5411 sayılı Yasa"nın 141.maddesi ile zamanaşımı süresinin 20 yıla çıkarıldığını iddia ederek toplam 25.583,93 TL banka zararının ödeme tarihi olan 30/10/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili; müvekkilinin davacı kurumun devraldığı bankada gişe görevlisi olarak çalıştığını, şube müdürü ve diğer yöneticilerin emir ve talimatları doğrultusunda işlerini yaptığını ve davacı kurumu herhangi bir zarara uğratmadığını, davacı bankanın diğer gişe görevlisinin yaptığı işlemlerden dolayı zarara uğradığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacının dava konusu alacak hakkında banka güvenlik görevlisi ... hakkında ... 1. İş Mahkemesinin 2003/1551 esas sayılı dosyasında açmış olduğu davasının kabul edildiğini ve Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 03/03/2005 tarih, 2004/17318 esas ve 2005/7223 karar sayılı kararı ile onandığını, bu nedenle aynı dava konusu nedeni ile daha önce dava açıldığını ve davanın mükerrer olduğunu, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkilinin haksız fiil nedeni ile doğan zararda kusurunun bulunmadığını beyanla, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... ... ... vekili; açılan davada zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu, öncelikle davanın bu yönden reddi gerektiğini, müvekkilinin gişe memuru olduğunu, şube müdürünün vermiş olduğu emir ve talimatları yerine getirdiğini, yapılan işlemlerde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, usulsüzlük var ise bu sorumluluğun şube müdüründe olduğunu, personele sorumluluk düşmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Tuğba (Abatan) Güngör vekili; öncelikle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğundan davanın görevsizlik yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı süresinin Borçlar Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, kurumun zamanaşımı dolduktan sonra davayı açtığını, ... AŞ ve davacı TMSF tarafından hazırlanan raporlarda ... tarafından yapılan usulsüz işlemlerde müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 19/01/2016 tarih, 2015/39185 esas 2016/240 karar sayılı bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama sonucunda davalıların kusurlarının olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Dava konusu husus; müşteri ... ... ve yakınlarının hesabından, müşteri talimatı ve imzası olmaksızın, davalıların şube güvenlik görevlisi ..."a ödeme yapmaları ve ..."ın da kendisine verilen bu parayı mudiye ödemeyerek zimmetine geçirmesi neticesinde oluşan zararın bankaca ödenmesi sonrasında, bankanın uğradığı zarar miktarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece davaya konu alacakların talep edilebilmeleri için gerekli 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle verilen davanın reddi kararı, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi"nin 19/01/2016 tarihli ilamıyla "davaya konu edilen zararın kaynağı olan olay 2001 yılı Temmuz ayında yani 4389 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu bir sırada gerçekleşmiş olup ayrık bir düzenleme bulunmadığından 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125.maddesine göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabi iken ve henüz 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı bir sırada yani 23.12.2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı Kanun"un 27.maddesi ile 4389 sayılı Yasa ile eklenen Ek 3.madde ile zaman aşımı süresi uzatıldığından tabi olduğu zaman aşımı süresi 20 yıla çıkmıştır. .......Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın zaman aşımından reddi hatalı olmuştur." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece de bozma ilamına uyma kararından sonra işin esasına girerek davanın kabulü ile; 25.583,93 TL alacağın (davalı ... yönünden 9.059,64 TL ile, davalı ... ... ... yönünden 16.524,29 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına alınan ve Mahkemece de hükme esas olan bilirkişi raporunda davalıların kusur oranlarının belirlenmediği görülmüştür.
    Zarara konu işlem tarihleri 03/07/2001, 31/07/2001 ve 28/09/2001 olup ... AŞ. Teftiş Kurulu Başkanlığı"nca davalılar hakkında hazırlanan rapora dikkat edildiğinde; gişe yetkilisi ... ifadesinde ... ... ..."in hesaplarıyla uzun zamandır ..."ın ilgileniyor olması nedeniyle söz konusu hesaplardan gerek çekiliş gerekse de yatırma işlemlerinde kontrol gereği duymadığını, ..."a duyduğu güven nedeniyle bu hesaplardaki işlemleri yaptığını beyan etmiş, diğer gişe yetkilisi ... ifadesinde ... ... ..."in bütün mevduat işlemlerinin ... tarafından yapıldığını, ..."ın sözlü talebi ile adı geçen mudinin çeşitli hesaplarından çekilme işlemlerinin şubede yapıldığını, ..."ın "fişi imzalatıp getirecem" demesiyle bu işlemleri yapmakta bir sakınca görmediğini, ancak işlemlere ait fişlerin mudi tarafından imzalanıp/imzalanmadığını takip etmediğini belirtmiştir. Söz konusu işlemlerde mudinin tediye fişini imzalayıp imzalamadığını kontrol etmeyi atlamaları her iki gişe yetkilisinin kusurlu olduğunu; gişe yetkilisi ..."in imzası tahdında 16.524,29 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından kendi işlemi nedeniyle %100 kusurlu olup, bu ödemenin tamamından sorumlu olması gerektiği, diğer gişe yetkilisi ... imzasıyla 9.059,64 TL ödeme yapılması karşısında yine adı geçenin kendi işlemi nedeniyle %100 kusurlu olup bu miktarın tamamından sorumlu olması gerektiği tespit edilmiştir.
    Davalılardan ..."ün sorumluluğu bakımından, 03/08/2001 tarihi itibari ile sona eren iş sözleşmesine kadar istihdam edildiği kadronun "uzman" unvanında olduğu, ödemeyi yapan gişe yetkilileri ile bu görevlilerinin işlemlerini kontrol etmekle görevli şube müdürü arasında bir ara yönetici konumunda olduğu, bu nedenle kontrol görevini yerine getirmekle yükümlü olduğu ve fakat iddiası doğrultusunda izinde olduğu dönemlerin araştırılarak bu dönemler dışında yapılan usulsüz ödemelerden hakkaniyet gereği %60 oranında sorumluluğuna gidilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
    Diğer davalı ... ise, 29/06/2001 tarihinde göreve başladığını, göreve başladıktan hemen birkaç gün sonra böyle bir olayın yaşandığını, kendisinin işlemlerden haberi olmadığını beyan etmiş ise de; görev pozisyonunun "şube müdürü" olduğu, usulsüz işlemlerin 03/07/2001, 31/07/2001 ile 28/09/2001 tarihlerinde gerçekleştiği, sonuç olarak tüm usulsüz işlemlerde kendisinin şubede şube müdürü pozisyonunda çalıştığı, uzman kadrosundan sonra kendisinde olan denetim görevini yerine getirmediği anlaşıldığından, yetki ve sorumlulukları nazara alınmak suretiyle hakkaniyet kuralları gereğince %50 oranında banka zararından sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece, yukarıdaki değerlendirmeler doğrultusunda ve faizin başlangıcı noktasında bankaca zararın ödendiği tarihten faiz işletilmek üzere hüküm tesisine gidilmelidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi