Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8501
Karar No: 2015/2397

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8501 Esas 2015/2397 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8501 E.  ,  2015/2397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVALILAR : ... - ...


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekiliyle davalılar ... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği;...Köyü, ... Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne; fen bilirkişi tarafından düzenlenen 12/07/2007 tarihli krokili raporda (A) harfli 18.997,73 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, ... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay... Hukuk Dairesinin 2010/2692-3811 sayılı 24.03.2010 günlü kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Dairenin geri çevirme kararı üzerine yörede temyize konu davanın devamı sırasında 2008 yılında genel arazi kadastrosu ile 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosunun yapıldığı ve çekişme konusu taşınmazın 137 ada 92 sayılı parsel numarasını aldığı tesbit edilmiştir. Orman Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile ... adına tapuya tescili istemiyle davaya katılma dilekçesi verdiği, ancak Orman Yönetimine katılma harcını mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; dava orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasına dönüşmüş olup, davanın kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken mahkemece bu durum gözardı edilerek 137 ada 92 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı davalı şerhi verdirilerek tapu müdürlüğünden getirtilmeden dava, tescil davası olarak nitelendirilerek yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tesbitinin yapıldığı tarihte Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen temyize konu dava bulunduğundan kadastro müdürlüğünce; kadastro tesbit tutanağı düzenlenirken 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi uyarınca malik hanesi kadastro mahkemesince doldurulmak üzere boş olarak tesbit edilmesi ve tutanak aslı ile eklerinin kırmızı kalem ile davalı şerhi yazılarak kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirdi. Kadastro tesbiti sırasında bu kurala uyulmayarak çekişmeli taşınmazın malik hanesinin doldurulmuş ve tutanağın kesinleştirilmiş olması sonuca etkili olmayıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi uyarınca taşınmazın gerçek hak sahipleri, Kadastro Mahkemesince re"sen yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda belirlenmelidir. Açıklanan nedenlerle, dava dosyasının 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca görevli ve yetkili kadastro mahkemesine aktarılması” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro hâkimliğince; davanın kabulüne ve dava konusu...Köyü 137 ada 92 nolu parselin kadastro tutanağı üzerinde belirtilen irtifak hakları ve yükümlülükleri ile birlikte davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün
    davalılar ... ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay... Hukuk Dairesinin 2012/13725-2013/3062 sayılı 21.03.2013 günlü kararı ile bozulmuş, bozma kararında özetle; "uzman orman bilirkişi kurulu memleket haritası ile kadastro paftası ölçeklerini eşitleyerek yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike etmeden, sadece çekişmeli taşınmazın konumunu memleket haritası üzerinde gösterdiği gibi taşınmazın krokisine göre doğusunda Dicle Nehri olduğu halde jeolog bilirkişiden rapor alınmadığı, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmadığı"na değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu... ili, ...ilçesi,...Köyü 137 ada 92 parsel nolu taşınmaz içerisinde kalan; fen bilirkişisinin 16.04.2014 tarihli krokisinde (B) harfi ile gösterilen 5760,68 m2’lik kısma ilişkin davanın kabulüne, bu kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile, raporda belirtilen 153,30 m2"lik irtifak hakları ve yükümlülükleri ile birlikte tarla vasfı ile davacı ... adına Tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 13269,64 m2’lik kısma ilişkin davacı ..."un davasının reddine, asli müdahil Orman İdaresi yararına davanın kabulüne, bu kısmın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Maliye ...si adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davalılar ... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olarak açılmış, kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 13,269,64 m2 yüzölçümlü bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen 5760,68 m2 yüzölçümlü bölümün ise orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, mahkemece davalı ... Yönetimi ve ... aleyhine açılan ve kısmen reddedilen davada, red sebebi ortak olan ve yargılama sırasında kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 5. bendinden sonra gelmek üzere “Davalı ... Yönetimi ve ... yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden 500.-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/04/2015 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi