17. Hukuk Dairesi 2015/10847 E. , 2017/11145 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ...Koop. adına... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu ... Gıda tarafından alacağın tahsilini güçleştirmek gayesi ile firmanın tüm ekipmanları, çalışanları ve araçları ile birlikte diğer davalı 3. Şahsa devredildiği, için diğer davalılara yapılan tasarrufun iptal edilerek tasarruf konusu mallar üzerinde takip yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ise kısaca davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece; toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı ...Ltd.Şti. şirketi tarafından devralınan süt işleme ekipmanlarının küçük bir kısmını diğer davalıdan alındığı, devrin muvazaalı yada takibi sonuçsuz bırakma kastıyla yapıldığına ilişkin delil bulunmadığı, davalı borçlu hakkında düzenlenmiş aciz vesikası bulunmadığı, dava konusu devredilen ekipmanın değeri birlikte değerlendirilerek ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda, mahkemece davalılar arasındaki devrin muvazaalı yada takibi sonuçsuz bırakma kastıyla yapıldığına ilişkin delil bulunmadığı, davalı borçlu hakkında düzenlenmiş aciz vesikası bulunmadığı, dava konusu devredilen ekipmanın değeri birlikte değerlendirilerek ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2013/1831 E sayılı dosya için 22.06.2012 keşide tarihinden başlayan 21 adet çek, ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2013/1832 E sayılı dosya için ise 07.11.2012 ve 09.11.2012 keşide tarihli 2 adet çek olduğu, borçlu hakkındaki ... takiplerinin kesinleştiği, ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2013/1831 E sayılı dosyadan düzenlenen 24.06.2013 tarihli haciz tutanağının İİK"nun 105.maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, davalı borçlu firmanın faaliyet adresinde davalı 3. şahsın taşınarak davalı borçlunun alet edavatını kullanarak faaliyete devam ettiği, söz konusu devrin çek keşide tarihlerinden sonra yapıldığı, alacağın gerçek olduğu ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda aynı iş kolunda faaliyet gösteren dvalı şirketler arasındaki dava konusu devir ile ilgili davalılar arasında ticari ilişki olup olmadığının tespitini teminen davalı borçlu ile davalı 3. kişinin ticari defterlerinin incelenerek davalı ... Ltd. Şti nin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığının belirlenmesi, işyerinin, işyerindeki mevcut alet edavatın devrinin, devredilen aletlerin değerinin ne olduğunun ayrıntılı bilirkişi raporu ile belirlenmesi, sonucunun İİK 280.madde gereğince iptale tabi olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.