MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 08/06/2006 tarih ve 2006/6 sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatif anasözleşmesinin 10/6. fıkrasında açıklanan ortaklık şartlarını taşımadığı gerekçesi ile hukuka aykırı, sebepsiz ve kötüniyetli olarak ihraç edildiğini, ortaklık şartlarını taşıyan müvekkilinin, kooperatife karşı tüm hak ve vecibelerini yerine getirdiğini, müvekkiline ihraç edileceği yönünde hiç bir bildirimde bulunulmadığını ileri sürerek, kooperatifin ortaklıktan ihraç yönündeki kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, tahditli plaka uygulamasına geçiş döneminde kooperatifle ilişkisini kendisinin kestiğini ve geçiş sürecinden önce tercihini diğer bir kooperatif ortağı olarak kullandığını, aidat ve giderleri ödemediğini, kooperatif üyesi olabilmek için gerekli şartları yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında, kooperatif anasözleşmesinin 10. maddesinde belirtilen kooperatife üye olma şartlarının yerine getirilmemiş olmasının üyenin hemen ortaklık sıfatını yitirmesi sonucunu doğurmayacağı, davalı kooperatifin üyelik için gereken şartları yerine getirmek üzere davacıya ihtarname çekmesinin gerektiği, ihtarnameye rağmen şartın yerine getirilmemesi halinde ihraç kararının yerinde olacağı, ancak davalı kooperatifin üyelik şartlarını yerine getirmesi için davacı tarafa ihtarname çekmediği gibi şartları yerine getirmesi için önel de vermediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına,19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.