10. Hukuk Dairesi 2009/18038 E. , 2010/940 K.
"İçtihat Metni"............
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca davalı işveren şirketten rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davanın kabulüne dair ilk karar, Dairemizin 09.04.2001 tarih, 2001 / 2509 – 2682 sayılı ilamı ile, “...zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan Ahmet Omak’ın gelir bağlama kararında kendisinde oluşan %39 sürekli iş göremezlik oranı nedeniyle 01.06.2000 tarihinde kontrol amaçlı muayenesinin öngörülmüş olması nedeniyle söz konusu kontrol kaydının sonucunun araştırılması...” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Anılan bozma ilamına mahkemece uyulmak suretiyle; ...........’ndan rapor alınmış, sürekli iş göremezlik oranının değişmediği bildirilmiştir. Davalı işverenin itirazı üzerine alınan........ İhtisas Kurulu’nun 27.02.2009 tarihli raporunda ise sürekli iş göremezlik oranın %13,2 olarak tespit edilmiştir.
Mahkemece, ...............in davanın dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” bölümünü Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında sürekli iş göremezlik oranına ilişkin anılan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine gerek kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
./..
-2-
Davaya konu sürekli iş göremezlik geliri; zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında yitirmiş olması halinde sağlanan bir sosyal sigorta yardımı niteliğindedir. Buna bağlı olarak sigortalının, gelir almakta iken sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını gerektiren iş göremezlik derecesinin tamamının ortadan kalkması veya %10 oranının altına düşmesi halinde bağlanan gelir kesildiği gibi, söz konusu iş göremezlik derecesi bağlanan gelir miktarını doğrudan etkilemektedir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, sadece halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, iş göremezlik derecesinin tespitini gereksiz kılan herhangi bir etkisi söz konusu değildir. Bu nedenle; 506 sayılı Kanunun 109. maddede belirtilen prosedüre uyularak Tıp Fakültelerinin ilgili anabilim dalı uzmanlarından oluşturulan kurullarından alınacak raporla ............İhtisas Kurulu’nun raporları arasındaki açık çelişki giderilmeden ve uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 26.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...........