20. Hukuk Dairesi 2016/4400 E. , 2016/6600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemine ilişkin davada ... İş (Sosyal Güvenlik) ile ... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Bağkur sigortalısı sayılma istemine ilişkindir.
... İş (Sosyal Güvenlik) Mahkemesi, davacının bağlı bulunduğu ...nun ... Sosyal Güvenlik Merkezi olduğu, öte yandan işlem yapan kurum şubesinin de ... ... olduğu ve mahkemenin yargı çevresi dışında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise hizmet tespit davaları açısından 6100 sayılı HMK"nın 6 vd. maddelerindeki genel yetki kurallarının yanı sıra 5521 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca yasal hasım durumunda bulunan ... Başkanlığının bulunduğu yer mahkemesinin yetkili sayılacağı ve davalı gösterilen ...nın ikametgâh adresi uyarınca yetkili mahkemenin yetkisizlik kararı veren mahkeme olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde, iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medenî Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır.
Buna göre, iş ve sosyal güvenlikle ilgili davaların dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekmektedir.
Türk Medenî Kanununun 19/1. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri", "Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir”. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir.
HMK m. 14/1. uyarınca "Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir."
Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 51. maddesi uyarınca “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir."
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde itiraz edilmese dahi hâkim tarafından kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re"sen yetkisizlik kararı verebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 gün ve 2008/10-329 E. - 2008/334 K. numaralı ilâmında da "Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır." görüşü benimsenmiştir.
Davacının 29.08.1997 tarihinden itibaren vergi mükellefi olarak çalıştığı, ancak 1997-2014 yılları arasında prim borcunu yatırmadığı, davalı kuruma yapılandırma talebinde bulunduğu, ancak bu talebin reddedildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; eldeki davada yetkili mahkeme ... Başkanlığının merkezinin bulunduğu ... veya davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesidir. ... Sosyal Güvenlik Merkezince sözkonusu talebinin reddedilmesi üzerine davacı iş bu davayı açtığından, davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.