10. Hukuk Dairesi 2009/10926 E. , 2010/968 K.
"İçtihat Metni"........
Dava, çakışan 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmalar dışlanmak suretiyle 2926 sayılı Kanun kapsamında....... sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.01.1987 tarihinden itibaren tarımsal faaliyetinin devam ettiği iddiasıyla, çakışan 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaları dışlanmak suretiyle 2926 sayılı Kanun kapsamında ....sigortalılığının 19.07.2006 tarihine kadar devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının çakışan toplam 529 günlük 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaları dışlanmak suretiyle istem gibi davacının 01.01.1987 – 19.07.2006 tarihleri arasında ..........sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanunun 2. maddesindeki “...diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olamayan tarımsal faaliyette bulunan kimseler... ..... sigortalısı sayılırlar” düzenlemesi gereği tescil ya da tevkifata dayalı olarak başlayan .......sigortalılığının devamı sürecinde devreye giren başka bir zorunlu sigortalılık nedeniyle Tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona ermektedir. Ancak, söz konusu zorunlu sigortalılık Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2007 gün 2007/21-73-71 sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi, “makul kısa süreyi” aşmıyor ise ve sonrasında tarımsal faaliyetin 2926 sayılı Kanunun 3. maddesi anlamında devam ettiğinin anlaşılması halinde, yeniden tescil, prim ödemesi veya tevkifat aranmaksızın sigortalılığın devam ettiğinin kabulü gerekmektedir.
......
Somut olayda; davacının 01.07.1988 – 31.05.1999 tarihleri arasında dört farklı işyerinde “makul kısa süreyi” aşmayacak şekilde 506 sayılı Kanun kapsamında hizmet akdine dayalı çalışması olduğu anlaşılmakta ise de; davanın yasal dayanaklarından 2926 Sayılı Kanunun 2. maddesine göre ..... sigortalısı sayılması koşulu 3. maddede belirtilen tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülmesine bağlı olduğundan, davacının dava edilen süreler itibariyle tarımsal faaliyetinin süregeldiği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle uyuşmazlığa konu dönemde davacının 2926 sayılı Kanunun 3. maddesi anlamında tarımsal faaliyetinin devam edip etmediğinin tespiti amacıyla, aynı Kanunun 3/b, 6 ve 10. maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca adres bilgilerini saklamakla görevli ilgili ........ve adres alt yapısından sorumlu il özel idaresi ve belediyeler ile adres değişikliğini bildirmekle yükümlü muhtarlıklardan da sorulmak suretiyle davacının 1988 - 2006 yılları arasında nerede oturduğu, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı, varsa bu ortaklık veya kiralamaya ve arazi miktarına ait delillerinin neler olduğu, icar sözleşmesi bulunup bulunmadığı, tarımsal faaliyete ara verip vermediği, hangi tür ürünler ektiği, ne kadar ürün elde ederek nerelere sattığı, ilçe tarım müdürlüğü, tarım kredi ile pancar, yağlı tohumlar veya davacının ürettiği ürün çeşitlerine göre üyesi olma ihtimali bulunan diğer kooperatif kayıtlarının başlangıç ve bitiş tarihleri, ortalama gelirinin ne kadar olduğu ve geçimini sağlamaya yetip yetmeyeceği, doğrudan gelir desteği alıp almadığı, kooperatif ve bankalardan tarımsal amaçlı kredi kullanıp kullanmadığı, tohum veya gübre alımlarına ilişkin belgeleri bulunup bulunmadığı, müstahsil makbuzları ile özel şirketlere ürün teslim etti ise buna ilişkin belgeler celp edilmeli, ilgili kişi ve kurumlardan sorulmalı, özellikle oda, kooperatif ve tarım-kredi kaydı araştırılmalı ve hâsıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....