21. Hukuk Dairesi 2015/13295 E. , 2015/18849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2011/370-2013/653
Davacı, 6111 sayılı Yasa"dan yararlanarak geçmişte kazanılmış haktan doğan ara boşlukların doldurularak 1980 yılından dava tarihine kadar ödenmemiş Bağ-Kur prim borçlarının asıllarının ödeyerek emekli edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, 1980 yılından itibaren vergi kaydı olup 1980 tarihinden itibaren ödenmemiş bağ-kur prim borçlarının asıllarını ödeyerek 6111 sayılı yasadan yararlandırılmasını ve emekli edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda; davalı kurum cevabında davacının tescil kaydının olmadığının belirtildiği, 20/03/1985- 01/01/1988, 31/01/1988- 01/12/1989 , 01/01/1994- 31/12/1994 arası vergi kaydı bulunduğu, 01/01/1999 tarihi itibariyle gayrimenkul sermaye iradından dolayı ( kira) kaydının bulunduğu, 04/02/1998- 31/05/2009 tarihleri arasında limited şirket ortaklığından dolayı vergi kaydının bulunduğu, 05/07/1989- 03/10/1994 tarihleri arasında Ankara Umumi otomobilciler ve şoförler odası kaydının bulunduğu, karara dayanak yapılan 26.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle davacının vergi mükellefiyetini gerektirir minübüs işletmeciliği yaptığından 01.10.2008- 30.11.2010 tarihleri arasında bağ-kurlu sayılması gerektiğine dair görüş bildirdiği anlaşılmaktadır.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olunması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
17.04.2008 gün ve 5754 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 73.maddesi ile eklenen 5510 Sayılı Kanunun geçici.17 maddesi uyarınca; Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulacağı, prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmeyeceği belirtilmiştir.
Davanın bir diğer yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 24/I-d maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 9. maddesidir.
1479 sayılı Yasanın 24. maddesi bu kanuna göre sigortalı sayılanları düzenlemiş olup, 24/I-d maddesi, limited şirket ortaklarının bu kanuna göre sigortalı sayılacağı hükmüne haizdir.
5510 sayılı Yasa"nın 9. maddesi ise sigortalılığın sona ermesi hallerini düzenlemiş olup, anılan maddenin 3. fıkrası "....limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devri yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerinin ortaklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona erer " hükmüne haizdir.
Hal böyle olunca, 5510 sayılı Yasa" nın 7/b maddesi gereğince vergi mükellefi olanlar sigortalı sayılacağından davacının vergi mükellefiyeti gerektirir çalışması bulunduğundan bahisle vergi mükellefiyetinin olmadığı tarihlerde de bağ-kur sigortalısı sayılması hatalı olmuştur.
Ayrıca, yukarıda yasal dayanağı açıklandığı üzere davacının limited şirket ortağı olduğu sürelerde bağ-kur sigortalısı sayılması gerektiğinden davacının limited şirket ortaklığının devam ettiği tarihlerin Ticaret Sicil kaydından sorulması ve limited şirket ortaklığı 01.10.2008 tarihinden önce başlamış ise, 01.10.2008 itibaren limited şirket ortaklığının devam ettiği tarihe kadar esnaf bağ-kurluluğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.