19. Hukuk Dairesi 2018/850 E. , 2019/3111 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davacı ve birleşen davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacılar vekili, tapuda ... ili Körfez İlçesi Yarımca Köyü 1103 ada 47 parsel sayıda kayıtlı taşınmaz üzerinde 21.11.2001 tarihinde davacı ... lehine 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini, taşınmazın davalı Jeopet tarafından 2004 yılında temlik alınmasından sonra davalılardan ... ile 13.1.2004 tarihinde bayilik ve işleticilik sözleşmesi akdettiğini, 09/04/2008 tarihinde intifa hakkının 7 yıl daha uzatıldığını ve 25.6.2009 tarihine kadar ... markası altında bu tarihten sonra ise ... markası adı altında ticari faaliyetini sürdürdüğünü,15/09/2010 tarihinde davalı şirketin intifa hakkının terkin edilmesini veya terkin için vekalet verilmesini talep ettiğini,daha sonra da Rekabet Kurumu’nun duyurusuna dayanarak aralarındaki bayilik sözleşmesini feshettiğini, 18.9.2010 tarihinde sözleşmenin geçersiz hale gelmesi nedeniyle 22 sene için yapılan kazandırmaların, kalan süreye tekabül eden kısmının sebepsiz hale geldiğini, taraflar arasındaki 30.7.2009 tarihli sözleşme çerçevesinde davalıya 2008 yılından itibaren, 784.747 TL’sı ..., 115.524 TL’sı da ... olmak üzere 900.000 TL + KDV ödeme yapıldığını,yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iadesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete ödenen toplam 994.476,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili,taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereğince davalı şirketin davacı ... şirketi lehine toplam 175.000 TL bedelli banka teminat mektubu verdiğini,sözleşmenin Rekabet Kurumu duyurusu ve kararları çerçevesinde 18.9.2010 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini ve davalı şirketin sözleşmeyi feshettiğini,Rekabet Kurumu duyurusu ve kararları çerçevesinde sadece bayilik sözleşmesinin değil, tapuda kayıtlı olan intifa ve üst sınır ipoteğinin de yolsuz hale geldiğini,davacı tarafın terkine yanaşmadığını ve terkin etmedikleri halde alacak talebinde bulunduklarını,sözleşmenin kefalete dair 11. maddesinin BK.nun 484 ve 19 ve 20. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu, davacı ... şirketinden 12.11.2010 tarihi itibarıyla 94.005,04 TL alacaklarının olduğunu, ... şirketine teminat olarak verilen banka teminat mektuplarının alacak kesinleşmeden işleme konulduğunu ve hukuka aykırı şekilde paraya çevrildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili,taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayilik ilişkisinin 18/09/2010 tarihinde Rekabet Kurumu kararı ile sona erdiğini, bu tarih itibariyle davacının davalıya borcu olmadığı gibi alacaklı olduğunu, buna rağmen davalı elindeki teminat mektubunun paraya çevrildiğini bildirerek 175.000.00 TL"nin 24/11/2011 tarihinden itibaren işlenecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller,benimsenen bilirkişi raporuna göre,asıl dava yönünden, intifa hakkı terkin edilmeden intifa hakkına bağlı olarak ödenen bedelin tahsili için dava açılmasının mümkün olmadığı ve dolayısıyla asıl davanın intifa hakkı terkin edilmeden açıldığı gerekçesiyle asıl davanın reddine,birleşen dava yönünden ise davalının, muaccel hale gelmiş bir alacağının bulunmadığının sabit olduğu,buna rağmen davacı tarafından verilmiş teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin haklı nedeni bulunmadığı,davalı tarafın teminat mektuplarının paraya çevrilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm asıl davacı birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davacı ve birleşen davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davacı ve birleşen davalıdan alınmasına, 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.