Esas No: 2022/68
Karar No: 2022/3884
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/68 Esas 2022/3884 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/68 E. , 2022/3884 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : 1- Mahkûmiyet; Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi 25.02.2021 tarihli 2020/361 esas ve 2021/111 karar
2- İstinaf başvurusunun esastan reddi; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin
20.05.2021 tarihli 2021/826 esas ve 2021/971 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar müdafileri ve sanıklar ..., ... ve ... taraflarından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
1- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttikleri suç vasfına dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin ESASTAN REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması usul ve yasaya aykırı olduğuna dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın suça konu uyuşturucu maddeyi diğer sanık ... ile beraber nakleden kişi konumunda olduğu ve atılı suçu diğer sanıklarla TCK’nın 188/5. fıkrası anlamında birlikte işlediğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi
2- Sanık hakkında temel gün adli para cezası belirlenirken suç tarihinde (24.08.2017) yürürlükte bulunan TCK‘nın 188. maddesinin 3. fıkrasındaki temel gün adli para cezası ile ilgili değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi
3- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
3- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması usul ve yasaya aykırı olduğuna dair temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın suça konu uyuşturucu maddeyi diğer sanık ... ile beraber nakleden kişi konumunda olduğu ve atılı suçu diğer sanıklarla TCK’nın 188/5. fıkrası anlamında birlikte işlediğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi
2- 24.08.2017 tarihli tutanak içeriğine göre olay tarihinde ... plakalı ... firmasına ait yolcu otobüsünün 41 ve 42 numaralı koltuklarında bulunan bir erkek ve kadının uyuşturucu madde getireceğine dair alınan bilgi üzerine otobüsün uygulama noktasında durdurulduğu sanık ...’ın 41 numaralı koltukta oturduğunun tespit edildiği, ... ile yapılan ön görüşmede yanında arkadaşı ...’ın oturduğunu Pazarcık’ta indiğini beyan etmesi üzerine ... hakkında soruşturmaya başlandığı, yapılan araştırma sonunda sanık ...’ın Dedeman otel girişinde durdurulduğu ve sanığın valizlerinde yapılan aramada suç konusu maddelerin ele geçtiği somut olayda, ...’ın sanık ...’nın suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşılmakla sanık hakkında; TCK'nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında temel gün adli para cezası belirlenirken suç tarihinde (24.08.2017) yürürlükte bulunan TCK ‘nın 188.maddesinin 3. fıkrasındaki temel gün adli para cezası ile ilgili değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
4- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği delillerin mahkûmiyet için yeterli olmadığına dair temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilmiş anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanıklar ... ve ...’ın suç konusu uyuşturucu maddeyi nakleden kişi konumunda oldukları, sanığın ise diğer sanıklar ... ve ...’a suç konusu maddeyi naklettirdiğine ve TCK’nın 188/5. fıkrası anlamında atılı suçu birlikte işlediklerine ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- (1) numaralı bozma sebebi de dikkate alınarak sanığın 24.08.2017 (bu tarihte temel adli para cezasının 5 gün olduğu da gözetilerek), 18.09.2017 ve 06.10.2017 tarihli eylemleri ile ilgili olarak ayrı ayrı somutlaştırma yapılıp ağır olan eylem üzerinden TCK’nın 43. maddesiyle artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
5- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği delillerin mahkûmiyet için yeterli olmadığına dair temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilmiş anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki TCK‘nın 188/5. maddesine yönelik bozma gerekçesi de nazara alınarak; sanık ... hakkında da TCK‘nın 188/5. maddesinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gibi sanığın 06.10.2017 tarihli eylemi sabit ise de; sanığın savunmalarına, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, 24.08.2017 tarihinde sanık ...’da ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna bu eylem yönünden sanık ... ile ortak hareket ettiğine ilişkin içeriği tam olarak tespit edilemeyen iletişimin tespiti tutanakları dışında mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında,TCK‘nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Kabule göre de;
Sanık hakkında temel gün adli para cezası belirlenirken suç tarihinde (24.08.2017) yürürlükte bulunan TCK‘nın 188. maddesinin 3. fıkrasındaki temel gün adli para cezası ile ilgili değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine,
28/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.