3. Hukuk Dairesi 2014/16926 E. , 2014/13852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : VAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/465-2014/245
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Iğdır İl Sağlık Müdürlüğü"nde sağlık müdürü olarak görev yaptığı 2005 ile 2007 yılları arasında aldığı maaş ve ek ödemelerden eksik gelir vergisi kesildiğinin 23.07.2010 tarihli denetim raporu ile tespit edildiğini belirterek; davalıya yersiz ödendiği tespit edilen 9.745,05 TL"nin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğunu, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, davaya konu alacak hakkında idare mahkemesince verilen kesin hüküm bulunduğunu, ödemelerin müvekkilinin gerçek dışı beyanı veya hilesinden kaynaklanmadığını, alacağın talep edilme süresinin geçtiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davaya konu işlemin idare mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeni ile yersiz ödemenin iadesinin talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 30.09.2013 gün ve 2013/10794 E- 2013/13472 K.sayılı kararı ile “mevzuata aykırı yapılan hatalı ödemenin iadesi istendiği gözetilerek, alacağın Borçlar Hukukunun sebepsiz iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenmeyeceği tartışılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir, gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde verilen kararda, “zenginleşen davalının, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elinden çıkardığı”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TBK. m.77/1"e göre zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80"de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir.
Sebepsiz Zenginleşmeyi düzenleyen TBK 77/1 maddesinde; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmünü içermekte olup, sebepsiz zenginleşme için kötüniyet koşulu aranmamıştır.
TBK.nun 79.maddesinde; “Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür.
Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür.” olduğu bildirilmiştir. Kendisine ödeme yapılan kimse bu ödemeden dolayı bir yarar sağlamışsa, bunu elinden çıkmış bir sarfiyat olarak düşünmemek gerekir. Buradaki elden çıkmış olma sözleri yararlanma dışındaki durumları ifade eder. Davalı almış olduğu paranın yararlanma dışında elinden çıkmış olduğunu isbat edememiştir. Hal böyle olunca, dava konusu edilen yersiz ödenen miktarı iade ile mükelleftir. Bu durumda, mahkemece; davalıya yapılan yersiz ödeme miktarının tespiti ile sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.