Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5191
Karar No: 2021/388
Karar Tarihi: 26.01.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/5191 Esas 2021/388 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/5191 E.  ,  2021/388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davalının yaptığı istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından kabul edilerek, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.01.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, miras bırakanı babası...’ün en değerli mal varlığı olan 298 ada 1 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyla miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
    Davalı, uzun yıllar kardeşi ile birlikte yurt dışında çalıştığını, birikimlerini miras bırakana gönderdiklerini, miras bırakanın bu birikimler ile çekişmeli taşınmazı satın aldığını ancak aile büyüğü olması nedeniyle taşınmazı adına tescil ettirdiğini, taşınmazın alımında miras bırakanın bir katkısı olmadığını, sonradan da taşınmazı tüm mirasçıların muvafakati ile iade ettiğini ve temlik harici terekenin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davalının yaptığı istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından kabul edilerek, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan...’ün 1985 yılında edindiği 4595,18 m2 yüz ölçümlü arsa nitelikli 1 parsel sayılı taşınmazını 30/10/2008 tarihinde davalı 1963 doğumlu oğluna satış suretiyle devrettiği, miras bırakanın 23/05/2015 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı, davalı oğlu ile kendisinden evvel ölen oğlu ...’dan olma dava dışı torunları ... ve ...’ün kaldıkları, miras bırakanın temlik harici terekesinde ... ili ... ilçesinde üç adet bağımsız bölüm ile ... ili ... ilçesinde on beş adet taşınmazın bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; ekonomik durumu iyi olan murisin taşınmaz satmasını gerektirir makul ve inandırıcı bir neden ortaya konulamadığı, murisin dava konusu taşınmazı temlikinden sonra davalıdan diğer mirasçıların haklarını vermesini istediği, davacı tanığına ölümünden sonra bu konuda tanıklık etmesi için vasiyette bulunduğu, davalının yurtdışından gönderdiği paraların bu taşınmazla ilgisi olmadığı, murisin davalıya yaptığı temliğin mal kaçırmak amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğu anlaşılmıştır.
    Öte yandan, miras bırakanın sağlığında diğer mirasçılara temlik edilen taşınmazların olmadığı, bu nedenlerle miras bırakanın denkleştirme veya paylaştırma kastının varlığından bahsedilemeyeceği de açıktır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.
    Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 3.050.00 TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi