Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/18645
Karar No: 2022/3716
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/18645 Esas 2022/3716 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/18645 E.  ,  2022/3716 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2018/752 esas, 2020/728 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/09/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli Tolgahan Yıldız hakkında, 08/11/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 29/05/2018 tarihli ve 2018/76938 soruşturma, 2018/2615 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine,aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 02/06/2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 25/07/2018 tarihinde Istanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Istanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 06/08/2018 tarihli ve 2018/4550 DS sayılı çağrı yazısının şüphelinin bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, 28/08/2018 tarihinde aynı konutta oturan yakını imzasına tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 28/09/2018 tarihli uyarı yazısının şüphelinin bilinen adresinde 02/10/2018 tarihinde aynı konutta outran yakını imzasına tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 20/10/2018 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Erteleme kararı kaldırılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2018 tarihli ve 2018/76938 soruşturma, 2018/56031 esas, 2018/46393 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 22/10/2020 tarihli ve 2018/752 esas, 2020/728 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın tebliğinin usulsüz olduğu,ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/05/2018 tarihli ve 2018/76938 soruşturma, 2018/2615 sayılı 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/11/2018 tarihli ve 2018/76938 soruşturma, 2018/56031 esas, 2018/46393 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2018/752 esas, 2020/728 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 09/11/2017 tarihli ve 2017/6829 esas, 2017/5597 karar sayılı ilâmında, "...şüphelinin hiçbir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 08/11/2015 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle yeni bir soruşturma başlatıldığı anlaşılmakla, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğundan, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmediği” şeklindeki dosya kapsamına aykırı gerekçe ile durma kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir..."; yine 22/10/2018 tarihli ve 2018/5024 esas, 2018/7246 karar sayılı ilamı ile de; "...Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenmeden denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olmasının da bu duruma bir etkisi olmayacağı, zira şüphelinin kuruma müracaat etmesi üzerine hakkında uygulanan tedbir ve tedaviden haberdar olduğu ve hiçbir aşamada itiraz etmeyerek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazını tamamlamış olduğu, anlaşıldığından..." şeklinde belirtildiği üzere,
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi olarak verilmesine rağmen şüpheliye çıkartılan ve anılan kararı içeren tebligatın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi ancak tebliğden itibaren kanuni itiraz süresinin dolması beklenmeksizin verilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olması durumlarında, şüphelinin en geç tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin hakkında uygulanması sırasında öğrenmiş sayılacağı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik hiçbir aşamada itiraz etmediği ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlandığının anlaşılması halinde sanık hakkında mahkemesince yargılamaya devam olunarak mahkûmiyetine karar verilebileceği nazara alındığında,
    Somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın 02/06/2018 tarihinde doğrudan şüphelinin mernis adresine tebliğ edildiği, yine sanığa hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı itiraz hakkının olduğunu ve 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının şüphelinin eşine 28/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin kamu davasının açılmasının
    ertelenmesi kararından haberdar olduğu ancak hiçbir aşamada hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ve tedavi ile denetimli serbestlik tedbirine itiraz etmediği, uyarı yazısının 02/10/2018 tarihinde annesine tebliğ edildiği, sanığın başvuruda bulunmadığı hususları gözetilerek, sanık hakkında mahkemesince yargılamaya devamla esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kamu davasının durmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2018/752 esas, 2020/728 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/05/2018 tarihli ve 2018/76938 soruşturma, 2018/2615 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2018/752 esas, 2020/728 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle kovuşturma şartı bulunmadığından kamu davasının durmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; somut olayda Cumhuriyet savcılığınca ve denetimli serbestlik müdürlüğünce çıkarılan tebligatların öncelikle bilinen en son adrese, MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
    Somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 02/06/2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine gore tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 25/07/2018 tarihinde Istanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, her ne kadar Istanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı yazısı ve uyarı yazıları usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ve çağrı yazısı ekinde erteleme kararı şüpheliye tebliğ edilmiş ise de;
    Kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın başlangıçta usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmeden infaza başlandığı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesinleşmemiş olması nedeniyle müdürlükçe yapılan çağrı yazısı tebligatının çağrı yazısı tebliği mahiyetinde değil kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliği olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre, çağrı yazısı ve ekindeki erteleme kararının 28/08/2018 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük itiraz süresi sonunda kararın kesinleşmiş sayılacağı, 28/08/2018 tarihinde yapılan tebligatın bu anlamda hukuki sonuç doğurmayacağı, 02/10/2018 tarihinde yapılan tebligatın aslında uyarı yazısı tebliği değil çağrı yazısı tebliği olarak kabul edilmesi gerekeceği, bu durumda sanığa ikinci bir tebligat yapılmamış olduğundan kovuşturma şartı olan ısrar şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından, mahkemenin durma kararı açıklanan gerekçe ile sonuç olarak kanuna uygun olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2018/752 esas, 2020/728 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi