Esas No: 2021/13207
Karar No: 2022/3689
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/13207 Esas 2022/3689 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, soruşturmadaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının dosyada ve UYAP sisteminde denetlenebilir bir şekilde bulundurulmadığı ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde ikinci uyarının yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi yerine, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. Kararın, kovuşturma şartlarının tamamlanması için dosyanın gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 191. maddesi (2. ve 3. fıkraları)
- 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi (2. ve 3. fıkraları)
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ANKARA 25. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yakalama üzerine alınan savunmasında bildirdiği en son adresine 27/04/2016 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen hükmün, sanık tarafından 02/05/2016 tarihinde temyiz edildiği ve sanığın temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki red görüşüne iştirak edilmemiştir.
1) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edildiğine dair belgenin dosya içerisinde ve UYAP sisteminde denetime açık bir şekilde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanun'un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı ve ilk çağrı kağıdının doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından;
5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.