Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/2, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerel mahkemece 08/02/2008 tarihinde verilen kararın, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından 25/02/2008 tarihinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04/05/2010 tarihli yazısıyla, eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahalline iade edildiği, daha sonra mahkemece eksikliğin giderilmesine ilişkin 27.05.2010 tarihli cevabi yazı yazıldığı, Yargıtay 22. Ceza Dairesi tetkik hakimi tarafından 01/05/2015 tarihli tutanak ile, bu dosyanın kendisine tevzi edilen dosyalar arasında çıkması ve herhangi bir dosyayla irtibatı olmadığının tespit edilmesi üzerine, Yargıtay 22. Ceza Dairesi’nin 05/05/2014 tarihli iade yazısıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dosyanın 27/05/2015 tarihinde mahkemesine gönderildiği ve mahkeme tarafından temyiz formu doldurularak 15/09/2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, 05/11/2015 tarihli tebliğname ile de Dairemize gönderildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 5237 sayılı TCK’nın 134/1 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 66/1-e. maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. 08/02/2008 tarihinde verilen karardan sonra zamanaşımını durduran bir sebep bulunmadığı ve 8 yıllık zamanaşımı süresinin 08/02/2016 tarihinde dolduğu ve zamanaşımı süresinin inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; 5237 sayılı TCK’nın 66/1 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 16/03/2016 tarihinde olarak oybirliğiyle karar verildi.