Esas No: 2021/12387
Karar No: 2022/649
Karar Tarihi: 28.01.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/12387 Esas 2022/649 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/12387 E. , 2022/649 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından ... Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'ın, kapsam gücünün aşılması nedeniyle zorunlu olarak sevk edilmesi üzerine, nakil için gittiği... Açık Ceza İnfaz Kurumuna süresi içerisinde teslim olmayarak firar ettiği gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 15 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 24/09/2019 tarihli ve 2019/1280 sayılı kararının şikayet edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, disiplin cezasının onaylanmasına ilişkin Karşıyaka İnfaz Hâkimliğinin 18/10/2019 tarihli ve 2019/4579 Esas, 2019/4699 sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasında “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.”, aynı maddenin 3. fıkrasında “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” ve yine aynı maddenin 5. fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” şeklinde düzenlemelerin yer aldığı, bu düzenlemelerde belirtilen sürelerin, idarenin disiplin soruşturması işlemlerine bir an önce başlamasını teşvik edici nitelikte düzenleyici süreler olduğu ve hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği nazara alındığında,
Hükümlünün 27/04/2019 tarihinde firar ettiği, iki günlük süre içerisinde idarece soruşturma işlemlerine başlanması gerekmesine rağmen, 17/09/2019 tarihinde yakalanan hükümlünün disiplin soruşturmasına aynı tarihte başlanıp, 24/09/2019 tarihinde hükümlü hakkında disiplin cezası kararı verildiği, hükümlünün yakalanmasına bağlı olarak gerçekleşen gecikmenin disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde sürelere ilişkin düzenlemelerin amacının, hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı nedeniyle koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğmasının önüne geçilmesi olduğu, bu sürelerin emredici olduğuna dair kanunda herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, süre ihlalinde gerçekleşecek neticeye ilişkin olarak da kanunda bir düzenlemeye yer verilmediği, hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği, disiplin soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması gecikmiş olsa bile bu durumun koşullu salıverilme tarihinin belirlenmesi aşamasında dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, hükümlü hakkında söz konusu sürelere ve soruşturma usulüne uyulmaksızın soruşturma yapıldığı gözetilerek disiplin cezasının onaylanması talebinin reddine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20/08/2021 gün ve 94660652-105-35-13390-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar tarihinden sonra 14.04.2020 tarihinde kabul edilen 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un Disiplin soruşturması başlıklı 47. maddesinde değişiklik yapılmış ise de; kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmış olup;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “...hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 52. maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanunu'nun 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 24.09.2019 tarihli ve 2019/1280 sayılı hücreye koyma disiplin cezası şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezasıkararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu,
Yerel mahkemenin karar tarihindeki 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının, “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” düzenlemesini içerdiği, aynı maddenin 3. fıkrasında, “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” yine aynı maddenin 5.fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” düzenlemelerinin yer aldığı; disiplin soruşturması ile ilgili kanunda öngörülen bu sürelerin emredici ve hak düşürücü nitelikte olup, disiplin soruşturmasının bu sürelere uyularak tamamlanması gerektiği,
Somut olayda; 27.04.2019 tarihinde firar eden hükümlü hakkında 17.09.2019 tarihinde muhakkik atanmak suretiyle disiplin soruşturmasına başlanması nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 47. maddesinde öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğinin doğrudan bu disiplin cezasını kaldırma yetkisi olmasa da Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen ve şikayet olmaksızın kesinleşen idari karar niteliğindeki bu disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunması ve bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına karar vermesi gerekirken disiplin cezasının onanmasına dair verdiği kararın yerinde olmaması nedeniyle kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, Karşıyaka İnfaz Hâkimliğinin 18/10/2019 tarihli ve 2019/4579 Esas, 2019/4699 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28/01/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.