Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1066
Karar No: 2019/3124
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1066 Esas 2019/3124 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı banka ile davalı arasındaki sözleşmede davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu belirtilmiş, ancak kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takip sonucunda davalının itirazı ile takibin durduğu ve davanın reddedildiği belirtilmiştir. Davacı banka davanın reddedilmesi nedeniyle itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı ise imzalanan sözleşmenin son sayfasında imzası olduğunu ancak sözleşmenin birinci sayfasında imzasının bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının 25.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinden sorumlu olduğunu ancak 400.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesindeki imzasının yeterli olmadığını belirterek davayı kısmen kabul etmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay ise genel kredi sözleşmesinin fasikül biçiminde hazırlanmış olduğunu ve davalının imzasının kredi limitini de kapsadığını belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda borçlar kanunu maddeleri ve icra ve iflas kanunu maddeleri yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2019/1066 E.  ,  2019/3124 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan 18/11/2011 tarihli sözleşmede davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine asıl borçlu aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, buna rağmen alacağın karşılanmayan kısmı için başlatılan icra takibine davalının itirazıyla takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacı banka ile akdedilen davaya konu sözleşmede sadece son sayfada imzası bulunduğunu, bu imzanın da 03/11/2011 tarihli ve 25.000,00 TL miktarlı kredi sözleşmesindeki imzası olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının 18/11/2011 tarihli ve 400.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesinin son sayfası dışındaki diğer sayfalarda imzasının bulunmadığı, 03/11/2011 tarihli ve 25.000,00 TL bedelli sözleşmede ise imzasının bulunduğu, son sayfadaki imzanın davalıya ait olduğunun saptandığı, ancak kefalet limitinin ancak kredi limitine göre belirlenebilir olduğu, limitin belirtildiği birinci sayfada davalının imzasının bulunmadığından 18/11/2011 tarihli sözleşme açısından borçtan sorumlu tutulamayacağı, kabul ettiği 25.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine;
    2) Davacı banka dava dışı kredi müşterisi ... Ürünleri İnş. Nkl. Mad. Turz. Taah. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ve kefiller ... ve ...’e yönelik yaptığı ilamsız takipte herhangi bir tarih ve sayı belirtmeden kredi sözleşmesine dayanmış, tahkikat sırasında 03/11/2011 ve 18/11/2011 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesi bulunduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporundan bankanın bu iki genel kredi sözleşmesine dayanarak kullandırıldığı belirlenmiştir. Mahkemece davalı kefil ...’in 03/11/2011 tarihli 25.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinin kredi limitinin bulunduğu ilk ve son sayfasında imzası bulunduğu için 25.000,00 TL’lik kefalet limiti ile sorumlu olduğunu belirtmiş, ancak 18/11/2011 tarihli 400.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde ise kredi limitinin yazılı olduğu birinci sayfada imzasının bulunmadığını, sadece son sayfada imzasının bulunduğunu belirterek bu genel kredi sözleşmesindeki kefaletin geçerli olmadığını belirterek hüküm kurmuştur. Ancak 18/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi banka tarafından özel olarak bastırılmış fasikül şeklinde ciltlenmiş 1-37 şeklinde sayfa sırası olan bir sözleşme olup bu sözleşmenin 30. sayfasındaki davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı adı altında attığı imzanın sözleşmenin birinci sayfasındaki kredi limitini de kapsadığının kabulü gerekir. Dairemizin bu şekilde fasikül biçiminde hazırlanmış ve sonradan ekleme çıkarma imkânsız olan genel kredi sözleşmesindeki uygulaması yukarıda belirtildiği gibidir. Bu nedenle mahkemenin davalının 18/11/2011 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefaletinden sorumlu olmadığı şeklindeki kabulü ve davayı bu şekilde sonuçlandırması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz taleplerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi