16. Hukuk Dairesi 2016/12896 E. , 2016/9157 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 4828 parsel sayılı 2340 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 517 ada 4 parsel numarasıyla ve 2.065,31 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 517 ada 4 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosunda belirlenen yüzölçümünün iptali ile yeni yüzölçümünün 2.333,76 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tesis ... paftası ve uygulama ... paftası çakıştırıldığında 04.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 268.57 metrekarelik kısmın davacıya ait 517 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 517 ada 4 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosunda belirlenen yüzölçümünün iptali ile yeni yüzölçümünün 2.333,76 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiştir. Krokisinden, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 268.57 metrekarelik kısmın yolda kaldığı anlaşılmaktadır. Yollar, kamunun kullanıma ait yerlerden olduğuna göre, yol hakkında açılacak davaların Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki; somut olayda dava dilekçesinde sadece ... davalı olarak gösterilmiş, ilgili kamu tüzel kişisi olarak ...Belediye Başkanlığı ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmemiştir. Taraf teşkili dava koşullarından olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulmalıdır. Taraf teşkiline ilişkin eksiklik giderilmeden yargılamaya devam edilip esas hakkında hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; hükümde bilirkişi raporuna atıfta bulunulmadan ve hangi kısmın hangi taşınmaza eklendiği belirtilmeden, hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde, 517 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 2.333,76 metrekare olarak tesciline karar verilmesi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle taraf koşulu sağlanmalı, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgeler toplanmalı; bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmeli, açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili tamamlanmadan esasa girilerek, eksik inceleme sonucu karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.