21. Hukuk Dairesi 2015/14356 E. , 2015/18995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2015
NUMARASI : 2014/965-2015/265
Davacı, yasal koşulların oluştuğu tarihler arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6552 sayılı Yasa"dan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının yasal koşulların oluştuğu tarihler arasındaki döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur Sigortalılığının tespiti ile ayrıca 6552 sayılı yasa ile belirlenen ödeme kolaylığından yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01/03/2007 tarihi itibariyle başlatıldığı, davacının Kuruma verdiği 13/04/2007 varide tarihli dilekçesi ile 01/04/2006 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5458 sayılı Kanunun 15. maddesi ile 2926 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 4. maddesinin (c) bendi gereğince yıllık tarımsal faaliyetinin aylık ortalamasının asgari ücret tutarından az olduğunu belirterek sigortalılığının iptal edilmesini talep ettiği, davacının bu talebinden sonra 01/03/2007 tarihinden itibaren sigortalılığının durdurulduğu, davacının teslim ettiği ürünlerden dolayı Mayıs 1994-1995-1996-1997-2000-2001-2002-2003-2004-2005-2006-2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013 tarihlerinde prim kesintisinin yapıldığı, Kuruma verdiği 15/10/2014 varide tarihli dilekçesi ile prim kesintilerine göre sigortalılığının düzenlenmesini ve 6552 sayılı Yasa kapsamında prim borçlarının yapılandırılmasını talep ettiği, Kurum tarafından 01/06/1994-01/03/2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının kabul edildiği ve prim borçlarının yapılandırıldığı, davacının 6552 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan prim borçlarını 17/11/2014 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır.
2926 sayılı Yasanın 22/02/2006 tarih 5458 sayılı Yasanın 15. maddesi ile değişik 4/c maddesinde; “Yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, 16 yaşından büyükler için tespit edilen asgari ücret tutarından az olduğunu beyan eden veya belgeleyenler sigortalı sayılmazlar.” hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Yasanın 6/ı maddesine göre, “yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler” sigortalı sayılmazlar. 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesine göre, sigortalı olarak tescil edilenlerin sigortalılıkları, muafiyet kapsamına girdikleri tarihten itibaren sona erer.
5510 sayılı Yasanın geçici 16. maddesine göre Yasanın 6/ı maddesinde yer alan “otuz” ibaresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için (onbeş) olarak uygulanır takip eden her yıl için yüzde bir artırılır. Bu durumda, 5510 sayılı Yasanın 6/ı maddesindeki oran, 2008 yılı için (onbeş) olarak uygulanacak, takip eden her yıl için yüzde bir arttırılacaktır.
Yapılacak iş, uyuşmazlık konusu olan (01/03/2007 tarihinden sonraki) dönemde davacının tüm tarımsal varlığı tespit edilerek yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, 01/10/2008 tarihinden önceki dönem yönünden 2926 sayılı Yasanın 22/02/2006 tarih 5458 sayılı Yasanın 15. maddesi ile değişik 4/c maddesinde belirtilen 16 yaşından büyükler için tespit edilen asgari ücret tutarından az olup olmadığını, 01/10/2008 tarihinden sonraki dönem yönünden ise 5510 sayalı Yasanın 6/ı maddesinde tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 S.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak) konusunda uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle tespit ettirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.