3. Hukuk Dairesi 2014/4978 E. , 2014/13958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BATI 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
(KAPATILAN SİNCAN 2.TÜK.MAH.)
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2013/4174-2013/460
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; elektrik aboneliğinin başladığı 12.09.2006 tarihinden itibaren davalı şirketin faturalarına haksız yere kayıp kaçak kullanım bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, personel sayaç okuma bedeli, iletişim sistemleri kullanım bedeli, TRT payı, enerji fonu adı altında ücretler yansıttığını belirterek; kendisinden haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iadesini talep ettiği bedellerin kanun, yönetmelik ve tebliğler çerçevesinde tahsil edildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davalı şirketin EPDK tarafından belirlenen tarifeleri uyguladığı, tarifelerde yer alan ödeme kalemlerinin iptal edilinceye kadar geçerli olduğu ve söz konusu tarifelerin iptali için idari bir dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu uyuşmazlık; davalının abonelerinden kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de davalının davacıdan tahsil ettiği bu bedelleri davacı aboneye iade etmek zorunda olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
Davalının elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinde bu kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulduğu belirtilmiş ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiş olup, sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmemiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketicilerden kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli adı altında bir bedel tahsil etmiştir.
Tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.
Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanılan elektrik bedellerinin ödeme yapan abonelerden tahsili yoluna gidilmesi hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.
Diğer taraftan elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davalıya aittir.
Bununla birlikte abonenin faturalara yansıtılan kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, şeffaflık ve hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. (HGK 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar)
Hal böyle olunca mahkemece, bu ilkelere gözetilerek davaya konu bedellerin tüketicilerden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.