8. Hukuk Dairesi 2013/13037 E. , 2014/12279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2010/283-2013/193
G.. Ç.. ile S.. T.. aralarındaki katılma alacağı-katkı payı alacağı davasının reddine dair Konya 4. Aile Mahkemesi"nden verilen 19.03.2013 gün ve 283/193 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı G.. Ç.. vekili, öğretmen olan tarafların 1988 yılında evlendiğini, evlilik birliği içinde davacının desteği ve 4 adet burma bileziğin satışından elde edilen para ile satın alınan FK plaka sayılı aracın davalı tarafından 2004 yılında satılmasına rağmen davacıya düşen payın verilmediğini, 1991 yılında edinilen KS plaka sayılı aracın halen davalı adına kayıtlı olduğunu ve 2004 yılında davacının birikimleri ve banka kredisi ile satın alınan 24146 ada parsel numaralı meskenin davalı adına tescil edilmişken muvazaalı olarak üçüncü kişiye devredildiğini açıklayarak mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla mesken ve araçlardan kaynaklanan 10.000 TL nin boşanma dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 2002 yılı sonunda öğretmen olarak atanan davacının kısa bir süre sonra müşterek evden ayrıldığını, dava konusu taşınmazın fiili ayrılık döneminde banka kredisi ile edinildiğini ve kredi taksitlerinin ödenmesindeki zorluk nedeniyle arkadaşlarından borç aldığını, bu borcu ödeyememesi nedeniyle İ.. B.."ndan kredi çektiğini ve taşınmazın İ.. B.."ndan çekilen kredinin kapatılması için elden çıkarıldığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece,743 sayılı yasanın 170. maddesi gereğince taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen FK ve KS plaka sayılı araçların edinilmesinde katkısı ispatlanmadığından ve taraflar arasında 4721 sayılı TMK"nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken satın alınan 24146 ada parsel numaralı mesken banka kredisi ile alınıp 3 ay sonra borçlar nedeniyle satıldığından aynı yasanın 219. maddesine göre edinilmiş mal bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine, Hüküm, taşınmaz yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 22.10.1988 tarihinde evlenmiş 30.10.2007 tarihinde açılan ve boşanma ile sonuçlanan davanın 01.01.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 18.01.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava dilekçesinin içeriği, tarafların yargılama aşamasındaki beyanları, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamı ve dava konusu 24146 ada parsel numaralı meskenin 29.04.2004 tarihinde edinilmiş olmasına göre, temyize konu dava 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak (TMK. m.235/1) katılma alacağı belirlenmelidir.
Mahkemece, taşınmaz üzerindeki katılma alacağı isteğinin reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılmak mümkün değildir. TMK"nun 225. maddesinde mal rejiminin ne şekilde sona ereceği ve sona erme tarihi yazılı olup, boşanma sebebi ile evliliğin sona ermesi durumunda mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erecektir. Bu maddede fiili ayrılık veya eşlerin ayrı yaşamaları mal rejiminin sona erme sebepleri arasında sayılmamıştır. Somut olayda dava konusu taşınmazın satın alınma tarihine göre edinilmiş mal niteliğinde olduğu tartışmasız olup TMK"nun 6 ve 222/ son maddeleri uyarınca edinilmiş mal olmadığının bu iddiayı ileri süren tarafça ispatı zorunludur. Taşınmaz 29.04.2004 tarihinde 36 ay vadeli 20.000 TL kredi kullanılarak edinilmiş olup kredi ödemeleri 06.01.2006 tarihinde mal rejimini sona erdiği boşanma dava tarihinden önce tamamlanmış, buna karşılık taşınmaz 10.08.2007 tarihinde borçsuz olarak üçüncü kişiye devredilmiştir. Davalı kredi ödemelerindeki zorluk nedeniyle arkadaşlarından borç aldığını ve bu borcu ödeyebilmek için İş Bankası"ndan kredi çektiğini savunmuş ise de, 5.000 TL meblağlı kredinin 2006 yılı Şubat ayında çekildiği ve aynı yıl kapatıldığı saptanmıştır. Bu saptamalara göre evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın kredi borcu nedeniyle elden çıkarıldığının kabulü mümkün değildir.
Bu halde mahkemece, aksi davalı tarafından ispatlanmadığından taşınmazın edinilmiş mal olarak kabulü ile boşanma dava tarihinden 2 ay 20 gün önce elden çıkarılan taşınmazın TMK"nun 229 ve 235/2 maddesi gereğince elden çıkarıldığı tarihteki değerinin tespiti ile bu değerin yarsına aynı yasanın 236/1 maddesine göre katılma alacağı olarak karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün taşınmaz üzerindeki katılma alacağı yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 170,80 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 12.06.2014 tarihinde oybirliyle karar verildi.