8. Hukuk Dairesi 2014/7621 E. , 2014/12283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2013
NUMARASI : 2013/414-2013/1667
E.. K.. ile A.. S.. aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 2. Aile Mahkemesi"nden verilen 16.12.2013 gün ve 414/1667 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı E.. K.. dava dilekçesinde, davalı ile evli iken 2012 yılında boşandıklarını, evlilik birliği içinde ASR plaka sayılı araç ile sonradan parsel olarak bildirdiği taşınmazın satın alınıp davalı adına tescil edildiğini açıklayarak taşınmaz ve araç üzerindeki ½ payı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ASR plaka sayılı aracın evlilik öncesi edinilen kişisel mal olduğunu, bu araç dışında mal varlığı bulunmadığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, araç evlilik öncesi edinildiğinden araçtan kaynaklanan talebin reddine ve davacının isteğine bağlı kalınarak edinilmiş mal niteliğindeki parsel üzerindeki 15.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 16.06.2006 tarihinde evlenmiş 23.03.2012 tarihinde açılan ve boşanma ile sonuçlanan davanın 28.03.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 23.03.2012 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun"un 10. maddesi gereğince, TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava dilekçesinin içeriği, tarafların yargılama aşamasındaki beyanları ve dava konusu parselin 17.08.2010 tarihinde edinilmiş olmasına göre dava, 4721 sayılı TMK"nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK"nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak (TMK. m.235/1) katılma alacağı belirlenmelidir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz 17.08.2010 tarihinde satış sonucu davalı adına tapuya tescil edilmiş ve 17.09.2010 tarihinde tapuda yapılan satış sonucunda davalının kardeşi adına tescil edilmiştir. Tapudaki tescil tarihi uyarınca taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin devamında satın alınan taşınmaz kural olarak TMK"nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal niteliğindedir. Davalı taşınmazın kardeşine ait olduğunu ve kendisinin kardeşine vermiş olduğu 4.500,00 TL borç nedeniyle tapuda adına tescil edilip borcun ödenmesinden sonra gerçek maliki olan kardeşi adına tescil edildiğini iddia etmiş olup bu hususta soyut beyanları dışında delil sunamadığından TMK"nun 6 ve 222/son maddeleri uyarınca taşınmazın edinilmiş mal olarak kabulü doğrudur. Ancak, davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak araç ve taşınmaz üzerindeki toplam 15.000 TL katılma alacağının tahsilini talep etmiş fakat talebinin ne kadarının araçtan ve ne kadarının taşınmazdan kaynaklandığı açıklığa kavuşturulmadığı gibi, taşınmazın değerinin tespitinde arsa vasfında olduğu anlaşılmasına rağmen ehil olmayan ziraat mühendisi ve teknik bilirkişi raporuyla değer belirlenmesi yoluna gidilmiştir.
Bu halde mahkemece, HMK"nun 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıdan talep ettiği miktarının ne kadarının taşınmaz ve ne kadarının araca ilişkin olduğu sorulup açıklığa kavuşturulduktan sonra, taşınmaz başında inşaat mühendisi bilirkişi ve emlakçı bilirkişi vasıtasıyla keşif icra edilerek TMK"nun 235/2. maddesi gereğince taşınmazın üçüncü kişiye devredildiği tarihteki değerinin tespit edilip aynı Yasa"nın 236/2. maddesi uyarınca belirlenen bu değerinin yarısının davacının katılma alacağını oluşturduğu gözönünde tutularak bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün taşınmaz üzerindeki katılma alacağı yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 260,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliyle karar verildi.