
Esas No: 2011/3427
Karar No: 2012/464
Karar Tarihi: 26.01.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3427 Esas 2012/464 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin başkanı olarak görev yaptığı dönemde kooperatif inşaatının bitirilmesi için genel kurul kararı uyarınca davalı bankadan kredi alındığını, daha sonra aynı bankaya müvekkili tarafından 4.675 Amerikan Doları tutarında şahsi hesap açtırıldığını, ancak davalı bankanın müvekkiline hiçbir tebligat yapmadan kooperatifin kredi borcu nedeniyle müvekkilinin şahsi hesabındaki miktarı kredi borcuna mahsup ettiğini, bundan dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek mahsup edilen miktar karşılığı olan 5.873,75 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacının genel kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, davacının iş bu sıfatından kaynaklanan borcuna mahsuben müvekkili banka nezdindeki tüm hak ve alacaklarına ihbarda dahi bulunulmadan banka tarafından el konulabileceğini ve borca mahsup edilebileceğini kabul ettiğini, bu durum karşısında bankaca yapılan işlemde bir usulsüzlük olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 2009/133, 2010/6099 E-K sayılı kararı ile, davanın reddine dair önceki kararın gerekçe yokluğu nedeniyle bozulduğu, bu kez davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bozma ilamına uyulduğuna göre ilk kararın gerekçesinin açıklanması gerekirken ilk karardan farklı bir hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davalı banka yönünden mahsupta bir usulsüzlük bulunmadığı, davalı kooperatif yönünden ise, işlem tarihinde kooperatif yönünden alacağın muaccel hale gelme unsuru gerçekleşmeden mahsup işlemi yapılmış olduğundan, kooperatife karşı talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.