20. Hukuk Dairesi 2016/6719 E. , 2016/6808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili ile ..., ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... mevkiinde bulunan 2489 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1986 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, davalılara ait 1937 tarih ve 323 sıra nolu vergi kaydının uygulanması ile davalılarca bir bütün olarak zilyet edilen ve davalılar adına kayıtlı bulunan 2488 parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olarak 16.500 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... adına tesbit edilmiştir.
Dava konusu 2489 sayılı parsel ile dava dışı 2488 sayılı parsel aslında bir bütün olup, 1937 tarih 323 tahrir nolu vergi kaydına istinaden zilyetliklerinde bulundurduklarını iddia eden ... isimli kişilerce ... Kadastro Mahkemesine süresinde kadastro tespitine itiraz davası açılmış, ve mahkemesince yapılan yargılamada ölen davacıların mirasçıları davaya dahil edilmiş ve; ... Kadastro Mahkemesinin 1987/102 E. - 98 K. sayılı ilâmı ile davacıların davsının kabulü ile dava konusu 2489 sayılı parselin tapulama tutanağı ve komisyon kararının iptaline, 2489 parsel sayılı taşınmazın 8/24 hissesinin dosya davacılarından ... oğlu ... adına, 8/24 hissesinin Ahmet Büyükaslan mirasçıları adına, 8/24 hissesinin ... mirasçılarının feragati nedeniyle ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmekle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin incelemesi üzerine 1990/16615 E. - 1991/11332 K. sayılı ilâmı ile onanarak bu şekliyle tapuya kaydedilmiştir.
Davacı ... 24.11.2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; "dava konusu 2489 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 19/06/2014 gün ve 2014/5030 E. - 2014/6664 K. sayılı kararı ile [...dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ilk kez 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmüne göre 2003 yılında yapılarak 23.06.2006 tarihinde tamamlanmış, ilân edilmek suretiyle 18.04.2008 tarihinde valilik onayına sunularak sonuçlandırılmıştır.
Yörede 1986 tarihinde yapılıp kesinleşen genel arazi kadastro çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu ayrıca ... Kadastro Mahkemesinin 1987/102 E. - 98 K. sayılı ilâmından; davalı taşınmazın, senetsizden kazanılan, tarla vasfında ve özel mülkiyete konu yerlerden olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; davacı ... tarafından, kesinleşmiş tahdide dayalı olarak dava açıldığına göre sorunun kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözardı edilerek çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritalarındaki konumu dikkate alınarak hüküm kurulmuş olduğu görülmüştür.
Mahkemece davalı tapu malikleri tarafından, 2006 yılında ilân edilen ve kesinleşen orman kadastrosunun iptali amacıyla dava açılıp açılmadığı araştırılmadan ve davacı Orman Yönetiminin davasının kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözülmesi gerektiği düşünülmeden ve davalı ... tarafından karşılık bir dava olmadığı halde, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle orman olmadığı gerekçesi ile Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle; mahkemece, davalılar tarafından daha önce orman kadastrosuna itiraz davası açılıp açılmadığı belirlenmeli, açılmış bir dava var ise bu davanın sonucu beklenmeli ve o davanın sonucuna göre bir karar verilmeli, açılan bir dava yoksa sorunun kesinleşmiş tahdide göre çözümlenmesi gerektiği düşünülmelidir...] gerekçesiyle oy çokluğu ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, ... mevkii 2489 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaza davalıların müdahalesinin men"ine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalılardan ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece hükmüne uyulan Dairenin bozma kararında; “Davacı ... tarafından, kesinleşmiş tahdide dayalı olarak dava açıldığına göre sorunun kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözardı edilerek çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritalarındaki konumu dikkate alınarak hüküm kurulmuş olduğu, davalı tapu malikleri tarafından, 2006 yılında ilân edilen ve kesinleşen orman kadastrosunun iptali amacıyla dava açılıp açılmadığı araştırılması ve davacı Orman Yönetiminin davasının kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ile çözülmesi gerektiği, bu nedenle; mahkemece, davalılar tarafından daha önce orman kadastrosuna itiraz davası açılıp açılmadığı belirlenmeli, açılmış bir dava var ise bu davanın sonucu beklenmeli ve o davanın sonucuna göre bir karar verilmeli, açılan bir dava yoksa sorunun kesinleşmiş tahdide göre çözümlenmesi gerektiği düşünülmelidir.” denildiği halde, dairenin bozma ilâmının gereği tam yerine getirilmemiştir.
Dairenin 18/04/201 gün ve 2015/9329 E. - 2016/4602 K. sayılı iade kararında "Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilâmında da açıklandığı üzere, davalılar tarafından tapu kaydına dayalı olarak tahdidin kesinleşmesinden itibaren 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık yasal sürede orman kadastrosunun iptali istemiyle dava açıp açmadıkları kendilerinden sorulması, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüklerinden araştırılması, dava açılmış ise esas numarası belirlendikten sonra dava dosyasının ilgili mahkemeden getirtilerek bu dosya arasına konulması," istenilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin 03/05/2016 gün ve 2016/126 tarihli cevabî yazısında, “Uyaptan yapılan sorgulamada 28/04/2016 tarihinde davacılar ... ve ... vekili Av. ... tarafından adlarına tapuda 08.04.2008 tarihinde tescil suretiyle kayıtlı ... ili, Selçuklu ilçesi, Sulutaş mahallesi 2489 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak orman tahdidi ile buna dayalı orman kadastro işleminin iptali ile tescilin korunması talepli mahkemenin 2016/18 Esasında dava açıldığı ve davanın halen derdest olduğu,” bildirilmiştir.
Bu durumda; Kadastro Mahkemesinin 2016/18 Esasında 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık yasal sürede açılan, orman tahdidi ile buna dayalı orman kadastro işleminin iptali ile tescilin korunması talepli davanın eldeki dava için bekletici sorun yapılması ve genel hukuk mahkemesinde görülmesi gereken o dosyada, artık kesinleşen tahdide göre değilde, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafından oluşan resmi belgelere göre yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi ve bu kararın kesinleşecek sonucunun beklenmesi, eldeki davada hukuki sorunun ise işte bu kararın kesinleşen sonucuna göre çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... ile davalılar ... ..., ..., ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.