16. Hukuk Dairesi 2017/597 E. , 2021/565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KEŞAN KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 01.02.2021 gün ve saatte temyiz eden Keşan Belediye Başkanlığı vekili Avukat ..., ... vs. vekili Av. ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ,..., ... vs. vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine, öncesinde kumsal ve mera niteliğinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çekişmeli taşınmazların, davalı Keşan Belediyesi tarafından ... Köyü Tüzel Kişiliğinden devralınmak suretiyle 09.10.1964 tarih ve 30 sıra numarasıyla tapuya adına tescil ettirildiğini, bilahare çok sayıda ifrazlar yapılarak taşınmazın bir kısmının belediyenin uhdesinde bırakıldığını, diğer kısımlarının kişilere satıldığını öne sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescili, müdahalenin önlenmesi ve taşınmazlar üzerinde bulunan yapıların kal’i istemiyle Keşan Belediyesi ile adı geçen belediyeden tapu yoluyla taşınmaz satın alan kişilere karşı çok sayıda dava açmış, yargılama sırasında çekişmeli 1157, 1160, 1161, 1162, 1163, 1164, 1165, 1166, 1167, 1168, 1169, 1170, 1171, 1172, 1173, 1174, 1175, 1176, 1177, 1178, 1179, 1180, 1181, 1182, 1183, 1184, 1185, 1186, 1187, 1188, 1189, 1190, 1191, 1192, 1193, 1194, 1195, 1196, 1197, 1198, 1199, 1200, 1201, 1202, 1203, 1204, 1205, 1206, 1207, 1208, 1209, 1210, 1211, 1212, 1213, 1214, 1215, 1216, 1217, 1218, 1219, 1220, 1221, 1222, 1223, 1224, 1225, 1226, 1227, 1228, 1229, 1230, 1231, 123,...,..,... 1762, 1763, 1764, 1765, 1766, 1767, 1768, 1769, 1770, 1771, 1772, 1773, 1774, 1775, 1776, 1777, 1778, 1779, 1780, 1781, 1782, 1783, 1784, 1785, 1786, 1787, 1788, 1789, 1790, 1791, 1792, 1793, 1794, 1795, 1796, 1797, 1798, 1799, 1800, 1801, 1802, 1803, 1804, 1805, 1806, 1807, 1808, 1809, 1810, 1811, 1812, 1813, 1814, 1815, 1816, 1817, 1818, 1819, 1820, 1821, 1822, 1823, 1824, 1825, 1826, 1827, 1828, 1829, 1830, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835, 1836, 1837, 1838, 1839, 1840, 1841, 1842, 1843, 1846 ve 1847 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle davalar Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 7, 16 ve 17. Hukuk Dairelerince bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamlarında özetle; "dava konusu taşınmazlarında içinde bulunduğu 87 hektar 5000 metrekare yüzölçümündeki alanın 09.11.1964 tarihinde idari yoldan Belediye adına tapuya bağlandıktan sonra kayıt maliki tarafından ifrazen kişilere satıldığı, uyuşmazlığın tapu kaydı kapsamında kaldığı tartışmasız olan taşınmazların niteliği itibariyle tapuya tescili mümkün olan yerlerden olup olmadığı noktasında toplandığı, özel mülkiyete konu olması mümkün olmayan yerlerin tapuya tescil edilmesi hukuken bir anlam ve değer taşımayacağı gibi, kamu tüzel kişileri tarafından satılmasının da hukuken sonuç doğurmayacağı, bu gibi yerlerde Medeni Kanunun 931. maddesi uygulanmasının mümkün olmadığı; Mahkemece, taşınmazların kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı gerekçesiyle ve bu nedenle tapuya değer verilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtildikten sonra, 3621 sayılı Kıyı Kanunun"un 9. maddesi uyarınca bunun tespitinin Valiliklere verildiği gözetilerek, mahkemece idare tarafından kıyı kenar çizgisinin belirlenip belirlenmediğinin sorulması; belirlenmiş ise uzman kişiler aracılığıyla mahalline uygulanarak denetime elverişli kroki düzenlettirilmesi; İdarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin bulunmaması halinde, kıyı kenar çizgisinin 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak belirlenmesi; toprak yapısı konusunda ziraat ve jeolog bilirkişilerinden rapor alınması; kumsal alanların özel mülkiyete konu olamayacağının düşünülmesi; belediye tarafından oluşturulan kök tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan tüm davaların birleştirilerek uyuşmazlığın birlikte çözümlenmesi" gereğine değinilmiş; davacı Hazine tarafından mera iddiasının da bulunduğu ancak bozma ilamlarında bu hususa değinilmediği gerekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; davacı Hazinenin 533 tahrir nolu vergi kaydına dayandığına ve taşınmazın mera olduğunu öne sürdüğüne göre bu yönün de araştırılmasının zorunlu olduğu, bozma ilamında ayrıca bu hususa değinilmesine gerek bulunmadığı, zira taşınmazların niteliğinin belirlenmesi işleminin bu yöndeki iddialarında araştırılmasını kapsadığının açık olduğu belirtilmek suretiyle karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, bu bozma ilamlarına ve vergi kaydı kapsamında kaldığı ancak Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu belirtilmek suretiyle malik hanesi açık bırakılan 796 parsel ve bu parsele uygulanan vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilen 1158 parsel hakkında davacılar ... ve ... tarafından açılan tespite itiraz ve görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılan tescil davaları hakkındaki dava dosyaları ile birleştirilerek yargılama yapılması gereğine değinilen bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda; ... ve..."nın asıl dosya ile birleşen 1997/98 Esas sayılı dosyada 796 ve 1158 parseller için açılan davaların ayrı ayrı reddine, asıl dosya ile birleşen tüm dosyalarda davacı Hazine tarafından açılan tapu iptali davaların ayrı ayrı kabulüne, Hazine adına tescil istemlerinin reddine, 09.10.1964 tarihinde idari işlemle Keşan Belediyesi adına tapuya tescil edilen 09.10.1964 tarih ve 30 sıra numaralı tapu kaydına dayalı olarak 87 hektar 5000 metrekare yüzölçümdeki plaj arsası cinsindeki dava konusu taşınmazın ve bu taşınmazdan ifrazla oluşturulan tüm tapu kayıtlarının iptaline, dava konusu tüm taşınmazların 3402 sayılı Yasa"nın 16/c maddesi gereğince devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve yasal kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunan yerlerden olduğunun tespitine ve bu yerlerin 3402 sayılı Yasa"nın 16/c maddesi gereğince tespit ve tescil dışı bırakılmasına, 26.10.2001 tarihli keşif sonucunda bilirkişiler Doç. Dr. ..., Yrd. Doç. Dr. ......, harita ve kadastro mühendisleri ... ile ... tarafından düzenlenen 1/1000 ölçekli haritaya aktarılan kıyı kenar çizgisinin yasal ve geçerli kıyı kenar çizgisi olarak kabulüne, bu haritanın kararın eki sayılmasına; asıl dosya ve birleşen tüm dosyalarda açılan müdahalenin men’i ve kal davalarının görev nedeniyle ayrı ayrı reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyaların görevli ve yetkili Keşan Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kadastro tespitinden sonra doğan ve daha üstün hak iddiasıyla davaya müdahilliklerine karar verilen iş bu dosya ve birleşen dosyalardaki tüm müdahillerin davalarının görev nedeniyle ayrı ayrı reddine, karar kesinleştiğinde 3402 sayılı yasanın 26/D-40 maddesi gereğince tutanağın onaylı bir örneği dosya içerisinde bırakılarak dosyaların görevli ve yetkili Keşan Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalı Keşan Belediye Başkanlığı, PTT Genel Müdürlüğü vekili, ... ve diğer bir kısım davalı ve müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine ve PTT Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, karar tarihi itibariyle 59,30 TL temyiz karar harcı alınması gerektiğinden, eksik yatırılan harçların temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.