Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5670
Karar No: 2020/2504

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5670 Esas 2020/2504 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5670 E.  ,  2020/2504 K.

    "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi ile....... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında........0, 488, 495, 499, 500, 512, 516, 521, 522, 523, 524, 540, 541, 618, 619, 626, 914, 929, 962, 966, 968, 1079, 1080, 1081, 1082, 1083, 1442 ve 1462 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye mahkemesinde davacı gerçek kişiler tarafından davalılar aleyhine açılmış olan el atmanın önlenmesi ve tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiş, yargılama sırasında......davaya katılmıştır.
    Mahkemece çekişmeli 499, 500, 516, 521, 522, 523, 524, 540, 541, 618, 929, 966 sayılı parsellerin 36/576"şar pay oranında....... mirasçıları,..... adına, 24/576’ şar pay oranında davacılardan ......mirasçıları, A.. K.., Z.. K.., H.. K......... adına, 18/576’şar pay oranında, davacılardan .........mirasçıları, E.. S.., 1931 doğumlu........ ve......dlarına, 619 sayılı parseli........adına, 1079, 1080, 1442 ve 1464 sayılı parsellerin.... adına, 47, 48, 49, 50, 51, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 90, 488, 495, 512, 626, 914, 962, 968, 1081, 1082 ve 1083 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından 499, 500, 516, 521, 522, 523, 524, 540, 541, 618, 619, 929, 966, 1079, 1080, 1442, 1464 sayılı parsellere yönelik temyiz edilmesi üzerine hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.10.2011 tarih, 2011/12462 E. -11284 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında ‘‘Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; temyize konu parsellerin 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi kapsamında kalıp kalmadıkları, dere yatağında olup olmadıkları, davacı, katılan ve miras bırakanları ile mirasçıları yönünden 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesince 40 ve 100 dönüm sınırının aşılıp aşılmadığı araştırılmamıştır.
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ....... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman
    mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu ile 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olup olmadıkları saptanmalı, orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılmasının öngörüldüğünden bu tür yerlerin zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı ve özel mülk olarak tescil edilemeyeceği gözönüne alınmalı, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli temyize konu taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, temyize konu taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte jeoloji mühendisi ve ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, dere yatağı ve zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadıkları belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayı...... Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.’’ gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü il........parsellerin orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 619 parselin...... adına tesciline, 516, 521, 522, 523, 524, 540, 541, 618, 929 ve 966 parsellerin 36/576 şar pay oranında davacılar ........ adına, 24/576’şar pay oranında........ mirasçılar........ adına, 18/576’şar pay oranında ...... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 1079, 1080, 1442 ve 1464 sayılı parsellerin ....... oğlu......adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından 516, 521, 522, 523, 524, 1079, 1080, 1464 sayılı parseller yönünden, Orman Yönetimi vekili tarafından kişiler adına tesciline karar verilen tüm parseller yönünden ve davalı ....... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    1- Davalı Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazları yönünden; temyiz konusu 516, 521, 522, 523, 524, 540, 541, 618, 619, 929, 966, 1079, 1080, 1442 ve 1464 parsel numaralı taşınmazların uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Orman Yönetimi ve Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava........emyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; davalının temyiz dilekçesinde açık biçimde hangi parseller yönünden temyiz itirazı ileri sürüldüğü belirtilmemiştir. Dava konusu 499 ve 500 sayılı parsellerin tespit tutanağında taşınmazların davalı ...... zilyetliğinde olduğu ve ....... ile bu kişilerin arasında müdahalenin önlenmesi davası bulunduğu gerekçesiyle malik hanesi boş bırakılarak tutanağın mahkemeye intikal ettirildiği açıklanmıştır. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen itirazların bir kısmı dava konusu olup orman niteliği ile Hazine adına tesciline ilişkin kesinleşmiş hüküm bulunan parsellere yönelik olduğu nazara alınarak eldeki davada temyiz incelemesi çekişmeli 499 ve 500 sayılı parseller yönünden yapılmıştır. Söz konusu parsellerin uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar .......erinde görülmeyen temyiz itirazlarının redddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/07/2020 günü oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi