Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/380
Karar No: 2019/1106
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/380 Esas 2019/1106 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/380 E.  ,  2019/1106 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı İstemi;
    Davacı vekili; davacının davalı şirkete ait işyerinde 01/01/2000-31/08/2011 tarihleri arası sayfa editörü olarak çalıştığını, 02/07/2004" ten sonra ücretinin tamamının bankadan ödendiğini, 01/07/2009" da emekli olduktan sonra 31/08/2011"e kadar sosyal güvenlik destek primi kapsamında aynı ücretle çalıştığını, kazançlarının davalı Kuruma gerçek kazancı üzerinden bildirilmediğini belirterek 01/01/2000-31/08/2011 tarihleri arası gerçek kazançlarının tespitini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı işveren vekili özetle ; davacının kazancının Kuruma bildirilen kadar olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Feri Müdahil Kurum vekili özetle ; HUMK.nun ilgili maddelerine göre primlerin gerçek ücretten tespitinin sadece resmi belge ve kayıtlarla mümkün olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk Derece Mahkemesince "Toplanan delillere, davacı tanıklarının beyanlarına sigorta kayıtlarına, taraflarca sunulan belgelere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davanın eksik bildirilen prime esas kazançların tespiti davası olduğundan ve davalı şirketçe davacının 01/01/2000-31/08/2011 tarihleri arasında SGK"ya çalışmalarının bildirildiğinden hak düşürücü sürenin tartışma dışı olduğu, sunulan ücret hesap pusulalarına ve diğer belgelere göre davacıya yapılan ödemelerin SGK"ya bildirilen kazançlar ile uyumlu olduğu, ücretin bir hayli yüksek olduğu, HMUK döneminde bulunan dava konusu dönem için ücret iddiasının ancak yazılı delil veya delil başlangıcı mevcut olması halinde tanık ile ispatlanabileceği, SGK"ya bildirilenler dışındaki tek ödemenin... Haber Ajansı tarafından davacıya telif adı altında yapılan ödemeler olduğu, bu ödemelerden belgesi sunulanların 01/08,09,10,11,12/2002 yıllarına ait olduğu, bu dönemde yapılan ödemelerin düzenlilik arz ettiği, davacının sayfa editörü olarak haber ajansına parça başı haber yapmasının hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, tanıkların da bu ödemelerin ücret olarak ödendiğini belirttikleri, bu ödemelerin 5510 sayılı yasanın 80. Maddesine göre prime esas kazancının tespitinin gerektiği, belgesi sunulan ve ispatlanan bu kazançlardan eksik olanların bilirkişinin raporunda belirtilen miktar olduğu, bilirkişi raporunda belirtilen süre ve eksik kazancın kazanca eklenmek suretiyle tespitin gerektiği, diğer dönemler açısından yazılı belge ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge olmadığından diğer dönemler açısından taleplerin reddinin gerektiği sonucuna varıldığı" gerekçesiyle
    "1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
    Davalı şirket tarafından davalı kuruma bildirilenler dışında davacı için
    01/05/2002- 31/08/2002 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmadan 1.272,85 TL kazanç
    01/09/2002- 31/12/2002 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmadan 1.909,28 TL kazanç
    02/05/2002- 30/04/2003 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmadan 2.641,17 TLkazanç
    01/05/2003- 31/08/2003 tarihleri arasında gün bildirimi yapılmadan 1.272,85 TL kazanç daha bildirilmesi gerektiğinin tespitine,
    Davacının diğer taleplerinin reddine, " karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davacı vekili özetle; yerel mahkemenin tespit ettiği yıllar dışında davacının 01/01/2000-02/07/2004 tarihleri arasında da aldığı maaşın yarısını telif makbuzu adı altında elden aldığını, buna ilişkin makbuzların bir kısmının dosyaya sunulduğunu, aradan geçen uzun süre nedeniyle bazı aylara ilişkin telif makbuzlarının eklenemediğini, bilirkişi raporunda sunulamayan aylara ilişkin olarak da davacının iddiasını kanıtladığının tespit edildiğini, davacının sayfa editörü olarak haber ajansına parça başı haber yapmasının ve bu iş karşılığı telif ödemeleri yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacıya düzenli olarak hep aynı telif ücretinin ödendiğinin bilirkişi raporunda tespit edildiğini, bu dönem maaş ödemelerinin bir kısmının elden, bir kısmının bankadan verildiğinin tanık beyanlarından da anlaşıldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, tespiti istenen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıcı varsa tanıklardan sorulması gerektiğini belirttiğini, talep edilen 01/01/2000-02/07/2004 tarihleri arası gerçek ücretin tespitinde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın diğer aylar için de kabul edilmesi gerektiğini belirterek aleyhe verilen kısmen red hükmünün bozulmasını istemiştir.Davalı işveren vekili özetle; davacının davalı şirkette 01/01/2000-31/08/2011 tarihleri arası çalışmış olup, SGK primlerinin almış olduğu gerçek ücretten yatırıldığını, ücretinin parçalanmak suretiyle ödendiği savının gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi tarafından haklı savunmaları nazara alınmadan davacı tarafça sunulan gider pusulalarının devamlılık arz ettiği, parça başı haber yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle haksız rapor ihdas edildiğini, bu rapor doğrultusunda da hukuka aykırı karar verildiğini, davacıya yapılan haberlerin karşılığında arızi ödemelerin yapıldığını, iş akdini kendisi sonlandırdıktan 3,5 yıl sonra açılan davanın, davacının niyetini göstermesi bakımından önem arz ettiğini belirterek kararın kabul edilen kısmı yönünden kaldırılmasını, davanın esastan reddini istemiştir.Feri Müdahil Kurum vekili özetle ; bilirkişi raporunun eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu verildiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince " Ücret miktarı 6100 sayılı Yasa"nın geçici 1/2.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Yasa"nın 288. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları gibi delillerle, sigortalının imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ayrıca, yapılan iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler belirtilmek suretiyle ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de gerçek ücret miktarı belirlenebilir. Meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmelidir. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için 1086 sayılı Yasa"nın 289.maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür.Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; davacının, 01/01/2000-31/08/2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde sayfa editörü olarak çalıştığı, 02/07/2004 tarihinden önce ücretlerin bir kısmının bankadan, bir kısmının telif ödemeleri adı altında elden ödendiğinin iddia edildiği, bu kapsamda davacıya telif ücreti adı altında ödenen ve belgesi dosyaya sunulan 01.08.2002-01.07.2003 tarihleri arası ücretlerin bilirkişi tarafından hesaplanması sonucu bu tarihler arasında davacının aldığı gerçek ücretin tespit edilebildiği, tanık Mustafa Kalkan"ın 1996-2004 arası maaşların bir kısmının telif adı altında vezneden ödendiğini, davacının ücretini tam olarak bilmediğini beyan ettiği, tanık ..."in 2005 yılından sonra işe girdiği için telif ücreti ödendiğini duyduğunu belirttiği, dosyaya sunulan telif ödeme belgeleri dışında davacının tespitini istediği diğer dönemlerde aldığı ücretlerin belgesinin bulunmadığı, davacının diğer dönemlere ilişkin talebinin de yazılı delille ispatlanması gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın yerinde olduğu, tarafların ve feri müdahilin istinaf sebeplerinin dosya içeriği ile uyumlu olmadığı kanaatiyle istinaf istemlerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle
    "1-Davacının ve davalıların istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine," karar verilmiştir.
    E)Temyiz: Taraf vekilleri istinaf başvuru dilekçelerinde belirttikleri nedenlerle temyiz yoluna başvurmuşlardır.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Ayrıca, 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalıya ait 4427 sicil sayılı işyerinde 01/01/2000-30/06/2009 tarihleri arasında geçen çalışmasının değişen miktarlardaki ücretle Kuruma bildirildiği, 01/07/2009-31/08/2011 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının da Kuruma bildirildiği, 01/01/2000 tarihli, 02/03/2004 tarihli ve 02/08/2004 tarihli iş sözleşmelerinin bulunduğu, davacıya yapılan telif ödemelerine ilişkin bir kısım makbuzların dosya arasında bulunduğu, davalı işveren tarafından davacıya yapılan telif ödemelerinin Doğan Haber Ajansına yaptığı parça başı haberler karşılığında ödendiği ve söz konusu belgelere şirket arşivinden ulaşılamadığının bildirildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda prime esas kazancın dosyada bulunan telif ödemelerine göre hesapladığı belirtilmiş ise de bilirkişi raporunun hesaplamaya ilişkin sonuç kısmındaki telif başlığında gösterilen ödemelerin tamamına dosya kapsamında rastlanılmamış olması nedeniyle çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince davacının prime esas kazancının telif makbuzları ile yapılan ödemelere göre hesaplanması yönündeki değerlendirmesi yerindedir. Ancak davacıya başkaca ödeme yapılıp yapılmadığı yeterince araştırılmadan ve ... Haber Ajansından davacıya yapılan ödemelere ilişkin makbuzların tamamı istenilmeden sonuca gidilmesi hatalı olduğu gibi çelişkili bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur. Öte yandan, tespit edilen prime esas kazanç ay ay hükümde gösterilmediğinden hüküm infaza da elverişli değildir.O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan ...Gazetecilik Ve Matbaacılık A.Ş."ye iadesine, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi